Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen elini kalbine götürüyor, tutmak ister gibi, tutuyor belki de...
Sayfa 38 - ÇınarKitabı okudu
... kırk yaşında, elli yaşında da olsan annen hayattaysa ona hep ihtiyaç duyuyorsun. Annen yaşadığı sürece elini ona doğru uzatıyorsun, tutmak istiyorsun.
Reklam
Sevdiğimiz bir kişinin elini tutmak bile stresi azaltan güçlü bir ilaçtır.
Elini tutmak istedim ama beni itmesiyle divandan kalkması bir oldu. İç karartıcı bir gün başlıyordu, ortalık ağarmadan önce yağmur yağmıştı. Pencereye gitti, açtı, beline kadar dışarı sarktı. Dirseklerini pencere pervazına dayamıştı. İki-üç dakika kadar öylece kaldı; ne dönüp bana bakıyor, ne de söylediklerimi dinliyordu. Korkutucu düşünceler geçiyordu aklımdan… Şimdi ne olacaktı, acaba işin sonu nereye varacaktı?
Witcher tepesinde milyarlarca yıldız gördü. Öylesine yakındılar ki onları tutmak için elini uzatması yeterliydi sanki. Başının hemen üzerinde, ağaçların tepesindeydiler.
Onun güzel sözleri kadar bakışları altında da ezilen Stephanie kollarını boynuna dolayıp sımsıkı tutundu. “İşte bu,” dedi Grant. “Bana güvenebilirsin, Steph. Seni yüzüstü bırakmayacağım.” Bu sözlerin kendisi için ne demek olduğunu acaba biliyor muydu? Avazının çıktığı kadar ağlamamak için dudağını ısırdı ve yüzünü onun boynuna gömdü. Sıradan sabun kokusu hiç bu kadar çekici olmamıştı. Stephanie onun teninin lezzetine varırken Grant hızlandı. “Benim için gel bebeğim.” Onu kışkırtmak için elini ikisinin arasına soktu. Grant’in parmağı klitorisine dokunduğu anda Stephanie çığlık atarak patladı, ona koridordaki köpekler uluyarak eşlik etti. Grant kendisi de zirveye ulaşırken gülüyordu, sonunda Stephanie’nin üstüne yığıldı. “Ev sahiplerimiz huzursuz,” dedi Stephanie, Grant'in sırtını okşayarak. Yüzüne dokunan saçları yumuşacık, göğsündeki sakalları ise sertti. Stephanie onu sonsuza kadar şu anda olduğu yerde tutmak istiyordu. Ancak Grant ne kadar nazik ve sevgi dolu olsa da, onun kendisine ait olmadığını hatırladı. Kendini koruma içgüdüsüyle, onu sımsıkı tutan kollarını gevşetti. Stephanie'nin umduğu gibi yana devrileceğine. Grant onu öperek aşağı doğru inmeye ve hiç sönmeyen ateşini tekrar tutuşturmaya başladı. “Grant..." “Şişt." dedi Grant. bütün dikkatini onun karnına vererek. Karşı koymayı başaramayan Stephanie kollarını iki yana açtı ve zamanı geldiğinde gitmesine izin verecek gücü bulmayı umarak kendini ona bıraktı.
Sayfa 80
Reklam
Julia, ona doğru kıvırta kıvırta yürürken Clay'in göğsünden bir hırıltı yükseldi. Onun mükemmel be- deni; Clay'in hiçbir zaman bıkmayacağı bir şeydi. Julia durdu, ellerini onun omuzlarına koydu ve göğüsleri Clay'in yüzüne değene kadar eğildi. Bir sıcaklık tüm bedenine yayıldı ve Clay, ona ulaşmaya çalıştı, ona dokunmaya can
Sayfa 293
Aldım. Kabul ettim.
Aşk hayatta kalmana yardım ediyordu… Anlam aramayı da unutturuyordu. Aramayı bırakıp hayatı yaşıyordun. Aşk önemsediğin kişinin elini tutmak ve şimdiki zamanda yaşamaktı. Geçmiş ve gelecek yalnızca mitti. Geçmiş ölen şimdiki zamandı ve gelecek hiçbir zaman var olmayacaktı, çünkü ona ulaştığımızda gelecek zaman şimdiki zamana dönüşecekti. Şimdiki zaman sahip olduğumuz tek şeydi. Sürekli devinen, sürekli değişen bir şeydi şimdiki zaman. Ve hercaiydi. Yakalamanın tek yolu geçip gitmesine izin vermek, onu serbest bırakmaktı.
Sayfa 214Kitabı okudu
Ben sana güller vermek istedim, sen o güllere dikenler ektin.Elini tutmak istedim diye elimi kırdın, bacaklarımı kırdın sen benim, ben sana yürüyemedim! Sen beni bir gece yarısı katlettin, senin toyluğun benim cehennemim oldu. Ben o cehenneme ne çiçekler ektim...
Sevdiğimiz bir insanın elini tutmak bile güçlü bir stres azaltma ilacıdır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.