Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Kendimi seninle onun arasında pay etmek istemiyordum;bu yüzden kendimi sana, hayatını bana aldırmadan yaşayan erkeğe değil, fakat bana muhtaç olan, beslemek zorunda olduğum, öpebildiğim ve sarılabildiğim bu çocuğa adadım.
O zamanlar daha bir genç kız olan ben, henüz senin unutkanlığını anlayabilecek durumda değildim, çünkü seninle ölçüsüz ve sürekli ilgilenişim sonucunda iç dünyamda senin de sık sık beni düşüneceğin ve bekleyeceğin gibi çılgınca bir düşünce bir şekilde filizlenmişti;senin için bir hiç olduğumu, banaait herhangi bir hatıranın en hafif biçimde bile seni etkilemediğini bilseydim eğer, herhalde soluk bile alamazdım!
Seninle karşılaşmak istiyordum, seni arıyordum, bir nevi uyuklamakla ve özlemle harcanmış onca yılın ardından nihayet senin tarafından tanınmak istiyordum, beni dikkate değer bulmanı, sevmeni istiyordum.
Fakat neden anlatıyorum bütün bunları?Terk edilmiş bir çocuğun bu delice, kendi kendisini yiyip bitiren,böylesine trajik bir umarsızlıktaki saplantısını?Bunları asla sezmemiş, asla bilmemiş birine neden anlatıyorum?
Korkuların saplantıya dönüştüğü yer, bıçağın keskin yüzüdür. O keskin yüzde, eski bölük pörçük korku kırıntılarını ezip geçen gerçek korkuyu tattım ben...
Günlük yaşanan stresi kompanse edebilmek için sağlıklı bir bağırsak florasına ihtiyaç vardır. Eğer bağırsak florası bozuk ise oral probiyotik almak gerekir.