Merhaba direkt incelememe başlayacağım.
Konusundan başlayacağım.
İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan Nazlı ve Ezel, Jane Austen üzerine ortak bir ödev hazırlamak zorunda kalırlar. Ancak bu ödev zamanla Nazlı'nın hayatının ödevi olmaya başlar. Ona kimse yardım edemez. Ancak kendisi yardım edebilir.
Şimdi kendi yorumuma geçeceğim.
Şöyle ki Nazlı'yı başlarda egoist, kaba, bencil biri zannediyordum. Bunu şımarıklığına yormuştum. Ama ön yargıları kırmamız gerektiğini kitabın sonunda anlıyoruz zaten. Ezel'e böyle davranması çok sinirime gidiyordu. Diyordum ki neden? Sonra geçmişi falan işin içine girince anladım ki haklıymış. Yani ilk başta Nazlı'ya az küfür etmedim değil o yüzden özür diliyorum Kabal'a ve Nazlı'ya. Tavsiye edebileceğim hoş bir kitaptı. Kapağı falan da hoşuma giden kitaplardan biriydi. Kesinlikle okuyun demiyorum ama okuyun. Sonlara doğru bir ağladım ama hakkını vermek gerekiyordu.
Göründün yine bu yaz gecesinde
Yer gök, sularında güldüğün havuz.
Kelebek gibi uçmada ruhumuz
Barış dolu bu yıldız bahçesinde.
Ah, umutsuzlukta buluştuğumuz
Bu gece ve bu orman aşka mahsus
Ve biz sanki, dünyalar öncesinde
Gibi… dumanlarda, uçkun, vücutsuz…