"Ben sana rehber değil, ancak yoldaş olabilirdim, fakat ikimiz de yolu bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan, birbirimizi şaşırtmaktan başka bir şey elimizden gelmiyordu"
sardığım tütün değildi, kâğıt da değildi.
kendimi, kendimle sarıyor, sarmalıyordum.
garip bir hafiflik gelmişti üstüme.
hem içimdeydi hem de ben onun içindeydim.
bıraktım kendimi, dibe indim.
"Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç ve daha çok manalı bir hayat istiyorum. Belki bunu arayıp bulmak da mümkün... Fakat içimde öyle bir şeytan var ki... Bana her zaman istediğimden büsbütün farkı şeyler yaptırıyor. Onun elinden kurtulmaya çalışmak boş... Yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız."
"Manevi hastalıklar ise kötü eğitimden, küçük yaşlardan itibaren insanların kafasını dolduran her türlü ıvır zıvırdan, kısacası toplumun rezil durumundan kaynaklanmaktadır. Toplumu düzeltirseniz hastalıklar da olmayacaktır."
"Yetişme tarzı mı?" dedi Bazarov. Her insan kendini yetiştirmelidir. Beni al örnek olarak... Döneme gelince, neden ben döneme bağlı kalacakmışım? O bana bağlı olsun daha iyi. "