Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

cemo

cemo
@entel_karinca
Sana dokunmak teni soyunmaktır yokluğa Tan ağarırken giyinmek kalabalık şehirleri Rütbesiz acıların kan kaybıyla vurulmak... Sana dokunmak birazda aşka benzer Destanlar vurulur sırtından Aşığın sazı kırılır,şairin sözü....
Diyalektik Materyalist
Marksist-Leninist
From Atina & İstanbul with love...
395 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
Ölmek üzere olan bu. hastaya: Söz dinle ve Tanrı’nın yolundan şaşma, diye nasıl öğüt veririm şimdi? Akıl erdiremediğim gizli yollar beni de ürpertiyor. Kıyamet gününe, ebedi hayata inanmıyor değilim; ama ölmenin korkunç bir şey olduğuna, bu saydamsız karanlığın önündeki korkuya da inanmaya başladım.
Reklam
Öldüğüm gün, taşınırken tabutum, Acı duyacağımı sanma bu dünyanın ardından. Ağlayarak: yazık oldu, diye konuşma. Kayıp dediğim, sütün kesilmesidir. Yok olmayacağım mezara konduğum vakit. Yok oluyorlar mı batınca güneş ve ay? Ölüm sandığın şey, aslında doğuştur. Zindan gibi görünür mezar, oysa ruh özgürlüğe kavuşur. Hangi tohum büyümez ekilince toprağa? İnsan tohumundan şüphen mi var yoksa?
Durum değişikliğidir ölüm. Ruh, tek başına yaşamaya başlar. Vücuttan ayrılmadan önce ruh, elle dokunduğu, gözle gördüğü, kulakla duyduğu halde, meselelerin özünü kendi kendine bilirdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölüm, ruhun değil, maddenin yok olması demektir.
Can çekişme acıları arasında ayaklarınız birbirine dolanınca, niçin korkudan yürekleriniz titriyor? Evden eve taşınmaktır ölüm. Ona, yok olmak değil, ikinci doğuş da denebilir. Civciv tamamen gelişince yumurtanın kabuğu nasıl çatlıyorsa, ruh ve vücut da vakti gelince birbirlerinden aynı şekilde ayrılırlar. İnsanın en yüksek seviyeye ulaşması demek olan öteki dünyaya geçiş kaçınılmazlığında, ölüm bir ihtiyaçtır.
Reklam
Realizm.....
Tanrı, yapılan bütün kötülükler için ceza verseydi, yeryüzünde bir tek canlı yaratık kalmazdı....
"Hiç kimse hak ettiği ilişkiyi elde edemez. Bu kimi için sonu gelmez bir içerleme kaynağıdır, kimi içinse sonu gelmez bir arzu kaynağı. Kimileri içinse en önemli şey, sonu olmayan bir şey bulmuş olmaktır."
"Tekeşliliğe inanmak, tanrıya inanmaktan pek farklı değildir."
●İkinci olay ertesi akşam oldu. Elektrik sorumlusu daha sıkı çalışmak için voltajı yükseltti bu kez. Sonuçta, makineye girenler haddinden fazla sıcaktan yandılar. Makinenin çıkış kapısını açtıklarında gözlerine inanamadılar. Sıska, buruş kırış ciltli, kemik torbasına dönmüş, yırtık pırtık giysili, kaim gözlüklü sayısız profesör döküldü kapıdan. Aşırı hararet görmekten olacak; Taş Devrinde bilim ve edebiyat, o dönemde konuşulan diller, sözcüklerin kökleri ve türeyiş biçimleri, bu dillerin lehçeleri ve gramer özellikleri hakkında tartışıyorlardı. Ne yoruluyor, ne acıkıyorlar, hiçbir şey dikkatlerini dağıtmıyordu. Kulaklarının dibinde top atsan, ne kale alıp başlarını çeviriyor, ne de tartışmalarını kesiyorlardı. Köftehorlar sanki hiç bu gezegenden değildiler!
●Uykusuzluk ve aşırı yorgunluk yüzünden elektrik sorumlusu uyuya kaldı ve sistemi kontrol edemedi. Bilinmeyen bir nedenle voltaj aniden yarıya kadar düştü. Sorumlu uyanıp da durumu farkedene kadar makine birkaç bin lise ve üniversite mezunu çıkarmıştı. Hararetin yeterli derecede olmaması yüzünden ne yazık ki bunlar iyi işlenmemiş, kavramamışlardı. Hepsi de hamurdu. Ders kitaplarındaki konuları su gibi ezberlemişlerdi. Bir kelime sektirmeden tüm konuları anlatıyorlardı ama yine de kafaları eşek kadar çalışmıyordu.
Reklam
●Bu sırada ana makine iyi çalışıyordu. Kıyı bucak her bir yandan öbek öbek okuma yazma bilmeyen insanlar toplanıp damperli kamyonlarla getiriliyor ve makinenin deposuna boşaltılıyordu. Makinenin öbür ucundan eli yüzü düzgün, tertemiz, (el değmeden) paketlenmiş okur yazarlar çıkıyordu
●Birleşmiş Milletler teşkilâtı cahillikle mücadeleyi ülkemize bıraktığından yetkililer geriye kalanları okur-yazar yapmak için acele ediyorlardı. Sonra dünyadaki diğer ülkelere geçeceklerdi. Uzun uzun düşündükten sonra bir yol buldular. Cahillikle mücadele kampanyası için yardıma koşacaklara büyük ödüller koydular. Yetmiş otomobil, yediyüz ton altın bu ödüllerin yanında devede kulaktı.
336 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.