Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mıstafa Kemal (Yarbay) Enver Paşaya (Harbiye Nazırı) Mektup -1
(3 mayıs 1915) Enver Paşaya, daha önceki tanışıklıktan gelen bir cesaretle ve biraz da özel bir arkadaşlık ifadesi ile hitabeder. 19. Fırka Kumandanı Mustafa Kemal imzasını taşır. Ama ne var ki Enver Paşa, artık Makedonya'daki Binbaşı Enver Bey değildir. O şimdi Harbiye Nazırı ve Başkumandanvekilidir. Fakat Kaymakam (Yarbay) Mustafa Kemal,
Kısım 1Kitabı okudu
Mustafa Kemal Bey, biraz da tartışmalı bir telefon konuşmasından sonra,
bütün Arıburnu ve Anafartalar Cephesi Kumandanlığına atandı. *** Düşmanın bu maksat için Limni adasında 50- 60.000 kişi topladığı öğrenildi. 8 ağustostan başlayarak da bu büyük plan, Güney cephesine de paralel olarak, sahneye konulmaya başlandi. İngilizler 6-7 ağustos geceleri Arıburnu cephesine 5 tugay çıkardılar. Böylece Arıburnu cephesinde 37.000 kişilik bir İngiliz gücü birikmiş oldu. Bu kuvvetin 20.000'i Conkbayırı ile Kocaçemen Tepesine saldıracaktı. 7 ağustosta taarruz başladı. Çarpışma, daha doğrusu boğazlaşma, korkunç ve kanlıydı. Hatta bir aralık düşman, Conkbayırı'nı işgal etti. Kocaçemen tepesine tırmandı. Tepeyi işgal için az bir mesafe kaldı. Bu sırtlarda gece ve gündüz devam eden boğuşmaların hikâyesi, Çanakkale savaşlarının en kanlı sahnelerini teşkil eder. Bir aralık, neticeden ümit kesilir gibi oldu. İşte bu safhadadır ki Mustafa Kemal Bey, biraz da tartışmalı bir telefon konuşmasından sonra, bütün Arıburnu ve Anafartalar Cephesi Kuman- danlığına atandı. Ve boğazlaşmalar, yalnız bu ağustos taarruzlarının değil, Çanakkale muharebelerinin de neticesini tayin edecek şekilde gelişti…
Sayfa 236Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal (yarbay) işte o meşhur sözü ;
«- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» *** Mustafa Kemal o dakikaları hatıratında ancak birkaç söz, fakat derin bir duygululukla belirtir: «- Düşününüz, işte bu bir andı…» Evet karar anı gelmiştir. Karaya çıkan düşman, 8 taburdan faz-lardır. Arkadan 57. Alay yetişir. Gerçi Mustafa Kemal'in kuvveti düşmana bakarak zayıftır. Ama derhal süngü taktırır. Hücum emrini verir. Sabah saat 10.00. Çanakkale'de artık süngüler konuşmaya başlamıştır. Ve bu konuşma, sonuna kadar devam edecektir. İşte Mustafa Kemal'in bu kararını verdiği ve süngü hücumunu başlattığı yere, simdi «Kemal Yeri» denilir. Ve orada mütevazi bir mermer sütun üzerinde bu sözler yazılıdır. Sağdan soldan diğer kuvvetler de yetişir. Mustafa Kemal, Conkbayırı'ndan harekâtı idareye başlar. Bu harekâtı anlatırken onun sözleri şunlardır: «- Herkes öldürmek ve ölmek için düşmana atılmıştı… Zaten bu, verilmiş bir emirdir: «- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» Öyle de oldu. 57. Alaya gelince? Ondan bu kubbede bâki kalan, bir son «Allah, Allah!» sedasıdır. Çünkü bu muharebede, 57. Alay, tamamen eridi…
Sayfa 235Kitabı okudu
“Bozgun, düşmanın baskısı ile değil, ruhtaki, moraldeki çöküntü ile başlar.”
Sayfa 302Kitabı okudu
Bu, dünkü dostların, yarın düşman olacakları büyük, tarihi bir an idi. Eğer böyle ol­mamışsa, ikinci Balkan savaşında görüldüğü gibi, müttefikler birbirleriyle birdenbire savaşa tutuşmamışlarsa, bunun sebebi Almanya'nın bir Enver Paşa'dan mahrum bulunması, Reich Şansölyesi'nin Cuno adında biri ol­ması idi.
Sayfa 501 - PDF - ANONİM YAYINCILIK TAM METİNKitabı okudu
Churchill ;
«- Senin baban Enver Paşa, benim siyasi hayatımı, tam yirmi yıl geriye attı!» Olay şöyle cereyan eder: ağzından nakleden, Enver Paşanın oğlu Ali Enver, çocukluk ve ilk gençlik yıllarını, diğer Hanedan azası gibi yurt dışında geçirmek zorunda kalmıştır. Fakat sonra yurdunda askeri tahsilini yapar. Askerlik mesleğine girerek, Türk ordusunda Hava
Reklam
İngiliz General Tavnshend, Türk askerleri hakkında şöyle yazar:
«Bunlar, Avrupa ve Asya'nın en sebatlı askerleridirler. İtaatli ve birliktirler. Almanlardan da daha metanetli ve inatçıdırlar. İslamın kurtuluşu yolunda çalışıyorlar ve Balkan Harbindekinden çok iyi dövüşüyorlar.»
Şimdi can alıcı noktaya gelmiştik işte! "Enver Sedat'ı kendi yanımıza çekmek için büyük bir gayret ve özenle çalıştık. inanın bana, çünkü oradaydım. Başlangıçta direndi. Nasır'ın Sovyetler Birliği ile başlattığı anlaşmaya sadık kalmakta direterek büyük zorluk çıkarttı Bize alenen nanik yapmaktan hoşlanır gibiydi. Ama aşağılamaları görmezden gelip orada tutunduk. İşe yaradı. Enver Sedat tavrından dönmeye başladı. Yetmiş ikide Sovyetleri kovdu.
Sayfa 213Kitabı okudu
Moskova ve İttihatçılar münasebetinin aydınlatılması, İttihatçı önderlerin, Şark memleketleri değil, Türkiye meseleleri için elde tutulmak istenmesiyle kabildir. Nitekim Sakarya Harbi günlerinde Enver Paşa'nın Batum'a gelişi "Türkiye Şûralar Partisini" kuruşu ve hattâ Türkiye'ye girmek teşebbüsüne geçişi, bunun bir delilidir. Bu teşebbüs, olaylar Anadolu'da millî hükûmetin lehine inkışaf edip de kurtuluş savaşının istikbâli belli olduktan ve Enver Paşa'nın Buhara'da başka bir maceraya girişmesinden sonra önemini kaybetti.
Sayfa 273
Orta Asya ve Çin Türkistan'ı steplerinin ücra yerlerinde Enver Paşa'nın adı, kutsal bir insan, yani bir aziz olarak yaşadı. Hattâ, kanının aktığı toprağa belki yaklaşılamadığı için, tıpkı Yunus Emre gibi "Enver Aysı"nın da her dağda ayrı bir mezarı ziyaret yeri oldu. Ve adı, tarihin efsaneleri gibi, onun efsanesini de yaratan halkın hayâl âleminde yerleşti.
Sayfa 268
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.