Saklanmışlar kendi içlerine, burunlarının ucunu görmüyorlar. Saklanmışlar, yumulmuşlar kendi karanlıklarına. Bunlar şu Yeni Cami önündeki kurtarılmayı, kurtulup da şu kirlenmiş Boğazın üstüne doğru uçmayı bekleyen küçücük, parlak, kafeslerin içinde çırpınan kuşcukları mı görecekler? Binmişler birbirlerinin sırtına, birbirlerinin karanlıklarına gidiyorlar kıyamete.