İhtiyar hoca sabah akşam üç gün dairenin önündeki meydana geldi. İrili ufaklı avanesiyle nümayiş (gösteri) yaptı. Dördüncü gün verdiğim emir üzerine onları sokaktan kovdular. Fakat evimde yemeğimi yerken dizi dizi karşıma sıralanan boynu bükük çocuk hayallerini gözümden uykuya dalacağım vakit, " Kaymakam babak açız... Ekmeğimizi alma" diye uzaktan uzağa haykıraşan ince sesleri kulağımdan hangi jandarma vasıtasıyla defeder?...
Şu beğenmediğimiz, akılsızlığa misal olarak zikrettiğimiz eşeklerin içinde ne filozof kafalıları vardır bilir misin evlât?...
Yedikleri sopanın miktarı ne olursa olsun yürüyüşlerini değiştirmezler.
Hızlı gitmenin sopadan kurtulmak için çare olmadığını, çünkü sahiplerinin büsbütün hırslarını artırarak kendilerini atlarla yarıştırmaya sevk edeceğini biliyorlar...