Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Papalagi (Beyazlar ve yabancılar),
Ne zaman güneşe çıksalar tepelerinde bir de kocaman bir çatı taşırlar.Sanki ayın solgun rengi güneşin renginden daha güzelmiş gibi!
112 syf.
10/10 puan verdi
Göğü Delen Adam – Erich Scheurmann
“Cihân-ârâ cihân îçindedir ârâyı bilmezler O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler” Hayâlî Aklıma kitapla ilgili düşünürken bu iki dize geldi. İnsan kendi içinde yaşadığı dünyayı henüz nefes alıp verirken tam olarak anlamaktan, kavramaktan uzak. Nedenleri sonuçları görmekten, anlamın üzerine kafa yormaktan uzak. Çünkü şu anda tatbik etmesi gereken bir eylemle karşı karşıya, yaşamak. Bir balık dersek bu eylemi yüzmek. Yaşadığımız hayatı sorgulamak için son derece yalın şekilde, çıplak gözlerle bakabilmek, ihtiyaç, tüketim, enformasyon gibi modern konuların aslında o kadarda karmaşık olmadığını bize gösteriyor kabile şefi. Kendimizle kurduğumuz ilişkinin yaşadığımız dünya ile de doğrudan ilgili olduğunu anlıyorum. Etrafımızı dolduran onca şeyin anlamlı hale gelmesinin sebeplerinin kökenlerini sorgulattı bana kitap.
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013,9bin okunma
Reklam
“Birileri çıkıp daha fazla istediği için Tanrı, güneşi bile herkese eşit dağıtamıyor. Birçokları gölgede küskün ışınları yakalamaya çalışırken, pek azı güzel ve büyük güneşli alanlarda oturuyor.”
Kendimizi, yaşama sevincimizi alıp götürecek, ruhumuzu karartıp içindeki aydınlığı alacak, bedenimizle kafamızı çatışmaya sürükleyecek her şeyden korumalıyız.
Düşünmek tez yaşlandırır insanı,tez çirkinleştirir.
Para uğruna mutluluklarını,vicdanlarını yitirenler; gülmekten,onurundan,sevincinden,hatta karısından,çocuğundan olanlar vardır. Çoğu,sağlığını bile bunun uğruna feda eder.
Reklam
Daha doğar doğmaz para ödemeye başlarsın. Öldüğünde de, öldüğün için ailen para ödemek zorunda kalır. Ayrıca bedenin toprağa verildiği için ve mezarına senin adına dikilen taş için de para ödemek gerekir.
Kulak verin bana, siz aklı başında kardeşlerim; inanarak kulak verin ki, kötülüğü ve beyazların korkusunu tanımamış olmanın mutluluğunu tadın. Misyonerin şu söyledikleri konusunda hepiniz tanıklık edebilirsiniz bana: Tanrı sevgiymiş. Gerçek bir Hıristiyan, sevgi düşüncesini her zaman göz önünde bulundurmalıymış. Ulu Tanrı için, beyaz adamın duaları da yeterliymiş. Onun tanrısı kandırdı bizi, açıkça dolandırdı. Papalagi de kendi tanrısını kandırıp fiştekledi bizi Büyük Ruhun sözlerini kullanarak aldatması için. Çünkü beyaz adamın gerçek tanrısı, kendisinin "para" adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kâğıttan başka bir şey değildir. Bir Avrupalı'ya sevginin tanrısından söz edecek olsan, yüzünü buruşturur ve güler. Senin düşüncenin yalınlığıyla alay eder. Ama pırıl pırıl bir yuvarlak metal ya da koca bir ağır kâğıt uzatacak olursan, o an gözleri parıldar ve dudaklarının arasından salyalar akar. Onun sevgisi paradır, tanrısı paradır.
Avrupa'da, para vermeden herkesin yararlanabileceği tek bir şey buldum: Hava. Havanın da, yalnızca unutulduğu için parasız olduğunu sanıyorum. Hani Avrupalının biri bu dediklerimi duysa, hemen hava için de yuvarlak metal ve ağır kâğıt istemeye kalkar. Çünkü her Avrupalı, para istemek için yeni yeni nedenler arayıp duruyor.
Yuvarlak metal ve Ağır Kağıda Dair
Beyaz adamın gerçek tanrısı, kendisinin “para” adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kağıttan başka bir şey değildir.
Sayfa 35 - Ayrıntı YayıneviKitabı okuyor
Reklam
“Varlıklı olan, kendisine gösterilen saygının gerçekten kendisine mi, yoksa parasına mı olduğunu kestiremez. Aslında saygı gösterilen genellikle parasıdır. Bu yüzden, çok sayıda yuvarlak metali ve ağır kağıdı olmayanların niye utandığını, zenginlerin onları kıskanması gerekirken niye onların zenginlere özendiğini aklım almıyor.”
Bütün Papalagi’ler düşünmek, bilmek zorundadırlar. Bütün düşünme hastalarını iyi edecek tek şey, yani unutmak ve düşünceleri savurmak üstünde hiç durulmaz. Bu yükten çok azı kurtulabilir. Çoğu kafasında koca bir yük taşır oradan oraya, bedenini yorgun düşüren, zamanla güçten kuvvetten kesen bir yük.
Sayfa 94 - Papalagi: beyaz insanKitabı okudu
Bu şaşmaz bir deneyimdir, çünkü düşünmek tez yaşlandırır insanı, tez çirkinleştirir.
Evet, özellikle kötü ve acı verici olaylar, iyi olaylara göre çok daha ayrıntılı anlatılır; hem de tek bir noktası bile atlanmamacasına. Sanki kötüyü anlatmaktansa iyiyi anlatmak daha önemli daha keyifli değilmiş gibi.
Sayfa 84 - Gazeteler hakkındaKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.