Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hayallerkütüphanesi

Soluğunu tutar, içinden saniyeleri sayardı. Nefes almadığı her saniye için, Tanrı'nın ona Celil'le bir gün daha bahşedeceğine inanırdı.
Sayfa 28
Reklam
Ama Meryem Celil'in onu düşüreceğine hiç inanmadı. Her seferinde, babasının temiz, manikürlü ellerinin arasına güvenle konacağına inandı.
Sayfa 25
Annesinin ne demek istediğini artık kavrıyordu, harami'nin istenmeyen bir şey olduğunu yani; kendisi, yani Meryem, başkalarının sahip olduğu şeylerde, sevgi, aile, yuva, topluma kabul edilme gibi konularda hiçbir zaman hak iddia edemeyecek, gayri meşru bir varlıktı.
Sayfa 4 - Everets Cep

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aslında otuz ya da yetmiş yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez değilim; çünkü her iki durumda da gayet doğal olarak başka erkeklerle başka kadınlar yine yaşayacaklar ve bu, binlerce yıl devam edecektir.
Sayfa 103
Annem hep innsanın tam anlamıyla mutsuz olamıycağını söylerdi. Gökyüzü renklenip de yeni bir gün hücreme sızdığı zaman, ona hak veriyordum.
Sayfa 102
Reklam
Kalbimi dinliyordum. Bu kadar uzun zamandan beri bana yoldaşlık eden bu gürültünün kesilebileceğini aklım almıyordu.
Sayfa 102
Artık bana ait olmayan bir hayatın bütün hatıraları başıma üşüşüverdi. Evet, bu hayat bana ait değildi ama en küçük ve en güçlü mutluluklarımı; sevdiğim mahalleyi, gökyüzünün akşamları aldığı her çeşit hali, Marie'nin gülüşlerini ve giysilerini o hayatta bulmuştumben.
Sayfa 95
Zaten annem de böyle düşünürdü;sık sık, insanın sonunda herşeye alışacağını tekrarlardı.
Sayfa 72
... Ölen çocuklar birkaç lokma yiyip tok ölselerdi!.." diye geçirdim içimden.
Sayfa 65
Annesi ölmüş bir çocuğun bir babaya olan ihtiyacı, havaya, suya olan ihtiyacından daha değerliydi oysa. O bunu bilmiyordu. Hala susuz kaldığım veya gece nefesim daraldığı vakit suyu yahut temiz havayı değil de babamın başımda gezdireceği ellerini arıyorum çünkü.
Sayfa 95
Reklam
"Yanlış olan, zor olan, hüsrana götüren kulun hata yapması değil, hatada ısrar etmesidir. Allah'ın bir değil, bin tövbe kapısı vardır. Senin de amel defterini dürdükleri bir günün geleceğini sakın unutma. Azrail canını alır, zaman şanını unutturur, kara toprağa tenini karacakları gün olur. Var işini doğru yap, bu dergahta adını güzellikle andır. Özünü tevhide uydur, yüzünü Mevla'ya döndür. Kimseye razını açma, iven davranma, özünü tevhide tapşır, bedenini dergaha bağışla."
Sayfa 133
Herkes ona odun diyordu; iki heceyle, od-un işte, ateş veren şey... Ama ben onun ilk hecesiyle ilgilendim, ateş olan kısmına, gönüllerde aşkı tutuşturan alevli kısmına, "od"a talip oldum.
Sayfa 142
Anladım ki bu yalan dünyadır; anladım ki evliya da olsa alan dünyadır. Kaçanın kurtulmadığı, şahin de olsa kanatları kıran dünyadır. Sevdiklerimizi alıp bizi ağlatan, Hazreti Süleyman da olsa tahtları viran eden dünyadır.
Sayfa 196
Madem Allah'a giden binlerce yol vardı, kim kimin yolunun yanlış olduğunu söyleyebilirdi ki?
Sayfa 208
Nefsin hangi surette sana hükmetmeye kalkarsa, o suretin eşiti olan unsuru bedenine tatbik et. Nefsin günah olanı işleme arzusundaysa elini ateşe değdir; dayanabiliyorsan o günahı işle. Kendini kınamak istersen havaya ve rüzgara karşı oturup düşün. Kötülükten iyiliğe geçmek için suyla arın ve abdest al. Bütün kötülüklerden arındığın vakit bedenin toprak olmaya hazırdır.Çünkü ancak varlığımızı toprak ettiğimiz vakit manamızın hakikatine erebiliriz.
Sayfa 211
856 öğeden 826 ile 840 arasındakiler gösteriliyor.