"Bu manifestonun "kadın erkek çoğumuzun, kadın kalbinde yattığına inanmak istemediğimiz bir intikam ateşini dillendirdiği" söylenir."
Kitabı okumadan önce önsözü kesinlikle okumanız gerekiyor, ancak bu sayede yazarın görüşlerini kendisi ike ilişkilendirebilirsiniz. Babası tarafından cinsel tacize uğraşmış, dedesi tarafından şiddete uğraşmış, seks işçiliği ve dilencilik yapmış talihsiz yazarımız radikal ayrıcalıklı feminist Valerie Solanas.
1967'de yazdığı erkek doğrama cemiyeti manifestosu(SCUM). Scum aynı zamanda kaynayan yemeğin üzerinde oluşan kirli köpük anlamına geliyormuş.
Yazar erkekleri yani erilleri eksik bir dişi olarak görüyor ve erillerin hayatları boyunca dişi olmak istediklerini, erillerin duygusal sakat olduğunu söylüyor.
Kitapta 'babasının kızı' olmak fazlası ile aşağılık görülüyor, babasının kızı erilleşen bir kadındır, babaya karşı korkusu-saygı- vardır. Bu babasının kızı(erilleşen kadın) mevzusu kitap boyunca devam ediyor. Bana kalırsa Solanas'ta babasının kızı olmayı yaşadığı kötü olaylar yüzünden bırakmış/kurtulmuş. Asıl nefreti erkeklere, ve erkeklere itaat eden kadınlara değil, babasına ve geçmişte ona itaat eden belki korkqn belki seven kendisine.