Hippi kültürünü, özgürlüğü, seyahati, dünyayı sevdiğimden başladım okumaya. İçinde daha fazlası vardı. Kültürlerin, ülkelerin, özgürlüğün dışında insanlar vardı, duygular vardı, anılar vardı en çok da arayış vardı. Ruhumuzdaki boşluğu doldurmak için aradığımız şeyi sorgulama. Akla ilk an din gelir ama bunun da ötesinde bir arayıştır Paulo'nunki. Kitabın neredeyse yarısının İstanbul'da geçiyor oluşu da ilgi çekicidir. Bir hippinin gözünden 70'lerde İstanbul. Ne de güzel betimliyor gördüklerini Coelho.