“Ben bir kafa taşıyorum. Bu kafa yalnız karnımı doyurmak, üstümü giydirmek imkanlarını ihzar edecek bir makine, bir uşak değildi. İnsan dimağlarının ekmek parasından maada meşgul olması icap eden bir takım meseleler vardır ki bunların gündelik hayatla bir guna alakaları yoktur.”
-Zavallı küçük, ben sana asıl niçin acıyorum, biliyor musun? Bir derde uğradığın vakit, asıl teselli edilecek kendin olduğunu unutuyor, başkalarını teselliye başlıyorsun. Senin bu mazlum hallerin beni ağlatacak gibi oluyor küçük.
“Ve yaşama kafa yormayı bir yana bıraktığı için de çok daha mutludur. Hakkında düşünemeyecek kadar yaşamakla meşgul. Benim hatam ise bir kere kitapların kapağını açmış olmak. “