"... Hangi güç beni size doğru itti, hâlâ bilmiyorum! Çünkü gökle savaşılamaz, meleklerin gülümseyişi karşısında direnilemez! Güzel, büyülü, hayranlık veren şey sürükleyip götürür insanı, elden bir şey gelmez."
Züleyha, Yûsuf'a bir mektup yazmaya başlayınca, Yûsuf diye başladı, Yûsuf diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın nâmesinde ser-nâmeden öte kelâm yok. Ve Züleyhâ'nın lügatinde Yûsuf'tan öte sözcük yok.
Hz. Ali evliliğini şöyle resmetmektedir:
"Yoğun koşuşturmacalar içerisinde eve gittiğimde Fâtıma'nın yüzüne baktığım andan itibaren bütün dertlerimi unutuyorum."