Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

fatma

fatma
@eylun_
Bir yola çıkacaksın mesela hayat gibi...
Günümüzde ölmek insanlara özellikle zor gelir çünkü hayatı anlamlı bir şekilde bitirmek mümkün değildir. Olmadık bir zamanda sona erer. Uygun zamanda ölemeyen, zamansız ölmek zorundadır.
Reklam
Her türlü acıyı yadsıyan bir hayat şeyleşmiş bir hayattır. Yalnızca öteki tarafından dokunulmuş olmaktır. Hayatı canlı tutan aksi taktirde 'aynının cenneminde hapis kalır .
Ürpermekten aciz bir bilinç, şeyleşmiş bir bilinçtir. Deneyim yaşamaktan yoksundur çünkü deneyim 'varlığın özsel başkalığının alışılmış olan karşısında kendini açığa vurduğu acıdır öz olarak'.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Günümüzdeki algofobinin temelinde bir paradigma değişimi yatar. İçinde yaşadığımız toplum her türlü olumsuzluktan kurtulmaya çalışan bir olumluluk toplumudur.
Beğenilirlik kültürünün birden çok nedeni vardır. Öncelikle kültürün ekonomikleştirilmesi ve metalaştırılmasına dayanır. Kültür ürünleri giderek daha büyük oranda tüketimin baskı altına girer. Tüketilebilecek, yani beğenilir bir şekil almak zorunda kalırlar. Kültürün ekonomikleşmesi ekonominin kültürleşmesiyle paralel olarak gider. Tüketim ürünleri kültürel bir artı değer kazanır. Kültürel, estetik bir deneyim vaad ederler. Bu da tasarımın kullanım değerinin önüne geçmesine yol açar.
Reklam
Gökyüzünün, yıldızlarıyla birlikte yavaşça sallandığını görüyordum. Kafatasım da teleskop kubbesi gibi, yıldızları izleyerek sallıyordu, 'yıldızların yer değiştirdiğini görmek mi istiyorsun, onlarla birlikte dönmen gerek...'
Bazen insanın iki kez doğup doğmayacağını sorarım kendime.
Ayrıca, peder Renteria cennete asla gidemiyeceğimi bana kessin bir dille söylediğinden beri gökyüzüne karşı tüm ilgimi yitirmiştim. Gitmeyi bırak onu uzaktan bile göremiyecekmişim.
Havada kayan yıldızlar vardı. Gökyüzünden sanki ateş yağmuru yağıyormuşçasına yere düşüyorlardı.
Hiçbir insandan nefret etmemek gerekir.
Reklam
Ben sadece sessizliği duyuyorsam, bunun nedeni herhalde henüz sessizliğe alışmamış olmamdır diye düşündüm; belki de kafamın içi hala görültü ve seslerle doluydu.
Şimdi onun yerine ben oraya gidiyorum. Onun bu şeylere baktığı gözleri yanımda getiriyorum çünkü görmem için gözlerini bana verdi.
Tek yapamadığım şey ölüleri diriltme çünkü daha gözlerini açar açmaz rahatlarını kaçıranlara öfkeyle saldırıyorlar ve sonunda intihar etmeyenler de hayal kırıklığına kapılıp yeniden ölüyorlar.
"Bizler elbette kağıttan kuşlarla karnımızı doyurmuyoruz", dedi. "siz de ben de çok iyi biliyoruz ki, bu keçi ağılında ağaçlarla, çiçekler yetiştiği; kuyularda kurtlar yerine tirsi balıklar yaşadığı gün ne sizin ne de benim burada yapacak işimiz kalmayacak.
Boş dükkanın içinde plaklara dikkat etmeden dama oynamışlar. Anılar öylesine eskiydi ki, onları tazeleyecek kadar eski plak yoktu.
118 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.