Benim Adım Leon||
İki üvey kardeşin hikayesi. Şimdiki zamanla anlatılan,yavaş ilerleyen,vermek istediği mesaj güçlü olsa da teknik yönden okuyucuyu sıkabilecek bir kitap.
Leon ve Jake bağımlı bir anneye sahip. Leon dokuzlu yaşlarındayken Jake’in dünyaya gelmesiyle başlıyor kitap. Sonrasındaysa eve gelip giden baba,Leon ve Jake’e bakan Tina,zamanla tamamen yalnız kalıp Jake’in sorumluluğunu üstlenen Leon’un zor çocukluğu. Hem kendine hem de küçük bir çocuğa bakmakla yükümlü hissetmek. Peki bu nereye kadar sürecek?
Leon,annesi Carol’u yatak odasında öylece yatarken bulup,yardım çağırıncaya dek. Sonrası güzel mi ilerleyecek? Sosyal kurum çalışanları,koruyu aileler…
Başta gayet sevecen bir kadının yanındayken,kardeşi de onunlayken çok da problem çıkartmayan,onları bastırabilen Leon,sırf “siyahi” olduğu için sahiplenilmemesi,kardeşinin farklı bir ailenin korumasına geçmesi gibi durumlarla nasıl baş edecek?
Dil,din,ırk,ten rengi fark etmeksizin insan olduğumuzu gözümüze sokmak istercesine yazılmış. Parmak basılmak istenen nokta ne kadar kuvvetli,acı ve doğru olsa da teknik açıdan maalesef alışana kadar sizi sıkacak.
Okunmaya,kitaplığınızda bulundurmaya değer bir hikaye Leon’un hikayesi.
Dünyaya bir de bu gözden bakmanızı tavsiye edebilirim.
Mesut Erol ‘de dizi olmuşken elime bir Tarık Tufan kitabı almanın tam sırasıydı diye düşünüyorum.
Aşıklara
