Ah ben ruhumun içindeki o ikinci ruhu bilirim, esrar gören gözleriyle ve esrarı duyan kulaklariyle her şeyi sezer ve bana sezdirir ve beni aldatamaz, ah, içim beni aldatmaz.
Sinem Ataklı Sinem Ablamı tebrik etmek istiyorum sözlerime başlamadan önce. Harika bir psikolojik eser karşımızda. İlk kitapta az olan psikolojik çehreler burda karşımıza çok daha fazla çıkıyor. Proje de daha çok olay daha çok yapım aşaması olduğu için böyle olması normaldi. Şuandan 400 yıl sonrasında yaşıyormuşcasına hisler veriyor kitap. Hem de nasıl? Ervin Hera çatışması, psikolojik şiddetler, Kuzey'in Ervin'e olan hayranlığı ve dahası içinde. Eserin ilk kitapla birlikte okunup da sevilmemesi imkansız. Sizin hayata olan bakışınızı derinden sarsacak tahlillerde ve en zor anlarda bile umutlu olmamızı sağlayacak olaylar silsilesi içinde kendinizi buluyorsunuz. Ben bu kitaptan şunu anlıyorum. Her şeyin sonuna kadar uğraşmalıyız. Ta ki başarana kadar. Hera ne diyor: Sonuna kadar değil kazanana kadar. İşte örnek alınabilecek bir şahsiyet, bir Atatürk hayranı asker "Hera". Mavi gözlü kraliçe "Ervin". Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.