Proje 2417'nin devamı olan bu kitapta macera kaldığı yerden devam ediyor. Daha doğrusu, özgürlüğün onurlu mücadelesi düştüğü yerden bir yıldız gibi yükseliyor.
[Bu paragraf, kitaplar hakkında sürpriz bozan içerir.] İlk kitabın sonunda Ervin, Cennet tarafından yakalanmış ve askeri hapishaneye kapatılmıştı. Ağır işkencelerden geçse de zihninin içindeki değerli bilgiler sayesinde ölüm emri geciktirilen ve zaman kazanan lider, burada boş yere kalmıyor. Bir amacı var: Ölümsüzleri öldürebilecek formüle ulaşmak. Bir de bu kitapta Proje yeni bir müttefik kazanıyor. Kuzey Hanlı... İlk kitapta kötülerin tarafında olmasına rağmen sevmiş, böyle bir dönüşüm geçireceğini hissetmiştim. Böylece yenilgiler zafere dönüyor ve devrim gümbür gümbür geliyor.
Kitabı bitirdiğimde ilk düşündüğüm şey, "Bir yıl üçüncü kitabı nasıl bekleyeceğim?" oldu. Fakat böylesi daha iyi, 2020 sonbaharında seriyi bir kez daha tadabilirim. Okurken gerçekten haz aldım. İlk kitap hakkında söylediklerim bu kitap için de geçerli: Sürükleyici, bir çırpıda okunabilir, aynı zamanda sorgulatıcı, düşündürücü ve her bölümde altı çizilesi bir cümle bulunabilir...
İlk kitaba göre farklılıklarını değerlendirecek olursak, bu kitap bir "gelişme kitabı". Anılar ve karakter gelişimi bu kitapta daha çok yer kaplıyor. Ervin'in zihnine daha çok giriyor, kişilik bölünmesini, sebeplerini ve sonuçlarını irdeliyor. Geçmişindeki karanlık noktaları aydınlatıyor ve yapbozdaki eksik parçaları tamamlıyor.
Sonuç olarak bu eseri de türün tüm sevenlerine şiddetle tavsiye ediyorum!