Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra

Eurovision'ı nerdeyse 1 milyon kişiyle beraber canlı izliyordum. Tabi dünya gündemi şu an Filistin - İsrail çatışması olduğu için altta canlı yorumlarda İsrail ve Filistin destekçileri destek mesajları atıyor vs. Ben de Filistin'e destek mesajları gönderen ve bu yüzden İsrailli gazeteciler tarafından yarışma boyunca zorbalığa ve iftiralara uğrayan bazı yarışmacıların performanslarını izledim biraz sonra çıktım. Yalan yok, girmişken canlı yorumlarda İsrail'e de birkaç orijinal küfür de yazdım deşarj olmak için :) Öncelikle Eurovision'u dünyadaki tüm Filistin destekçisi insanlar protesto ettiği için oy kullanmadılar, gösteriye gitmediler ve yayını da izlemediler. O yüzden yorumlarda İsrail destek mesajlarını çok gördüm. Merak ettim bir analiz yapmak için. En çok hangi ülkeden insanlar İsrail'i destekliyor diye. İsimlerden ve küçük resimlerden ülkelerini çıkarabiliyorum. Ki genelde yanına kendi ülkelerinin bayraklarını da koyuyorlar genelde. Ve sonuç? Şok. Canlı akış bir sürü "We love İsrael🇮🇱🇹🇷" mesajlarıyla dolu... Türkiye'de Eurovision izleyen kesim belli, Türkiye'nin seküler kesimi. O an bir kez daha anladım bizim toksik sekülerlerin ne kadar ezik, ne kadar ahlaksız insanlar olduğunu. Çevresi tamamen seküler olan ve kendim de siyasal İslam karşıtı hatta çoğu yönden seküler olarak nitelendirilen biri olarak diyorum bunu. Maalesef bizim toksik sekülerler en az Siyasal İslamcılar kadar tehlikeli. E diğer bir aşırı İsrail destekçisi ülke de şaşırtmadı tabi: Hindistan. Hep derim dünyanın en İslamofobik ülkesidir Hindistan. Ki öyle. Dünyadan silinse bu ülke, dünya bi 500 yıllık çağ atlar.
Reklam
Batı devletleri birer birer Filistin devletini tanıyor, İsrail'le olan ticari ilişkilerini azaltıyor, İsrail'e silah satışını tamamen durduruyor (Amerika dahil şantajda bulundu), tüm büyük üniversitelerde protesto yürüyüşleri hız kesmeden devam ediyor. Bu başarı sivil toplumun başarısıdır, insanlığın adına merhamet denen içgüdüsünün galibiyetidir. İnsanın kötücül doğasına rağmen iyiliğin de bazen kazanabileceğine dair bir umuttur. Ekim'den itibaren batı medyasının yaptığı yalan haberler sosyal medyanın gücü sayesinde tutmadı. İlk aylarda Hamas saldırısı bahanesiyle manipüle edilseler de sonradan tüm İsrail gerçeği açığa çıktı hamdolsun. Kafasını kuma gömenler (İslamofobikler ve geçmişteki soykırımlarının utancıyla bir ömür İsrail'e biat etmek zorunda olan Almanlar) dışında herkes her şeyin farkında. İslam'la hiçbir ilişiği olmayan insanlar bile İsrail ürünlerini boykot ediyor, sanattan spora her yerde İsrail savunucularını cancel'lıyor. Her şey çok daha güzel olacak, İsrail'in geçmişten günümüze yaptığı zulümlerin cezasını tarihte soykırımcı olarak anılmak başta olmak üzere her şekilde ödeyecek. Yahudiler için artık çıkış yok. 1 eylülden sonra nasıl Müslümanlar yıllarca"Müslümanım ama terörü desteklemiyorum" defansında bulunmak zorunda kaldıysa Yahudiler de yıllarca "Yahudiyim ama valla billa siyonist değilim abi" açıklamasını yapmak zorunda kalacak.
1 saat düşünüp ürettiğim şaka: "Amy Winehouse'un sahibi mi?" Bence komik xjdjdjdfkf💁🏻‍♀️

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Efsaneye göre Henry Cavill de Radiohead-Creep dinlediği zaman kendini freak hissediyormuş asddgsgssh
x.com/Tslendikkk/stat... Her zaman derim, ülkemizdeki mevcut Rus işgali Türk insanının sarışın mavi gözlü insanlar karşısındaki aşağılık kompleksi ve aşağılık Türk erkeklerinin Rus kadın fantezisi yüzünden yıllardır göz ardı ediliyor. Ama en az Arap işgali kadar kritik bir seviyede Rus işgali. Ve işin kötüsü Türkiye'nin en cennet köşelerine yerleşiyor adamlar/kadınlar. Dedesi Ruslarla savaşmak için Sarıkamışta gangren olup ayakları kesilmiş Türk vatandaşı olan benim alamayacağım evi alıyor, benim yaşamadığım koşullarda keyif çatıyor. Dağdan gelip bi de Türkleri beğenmiyor, kendi aralarında dalga geçiyor, aşağılıyorlar. Yetmez gibi kendi ahlaksız ve Allah'sız hayat biçimlerini onlarca yılda Güney'in ve Ege'nin yerlisine de yaydılar. Antalya'ya daha 1 ay önce gittim, Türk yok, yarısı Rus şehrin. Dedelerinin savaşla giremediği sıcak denizleri parayla satın aldılar. Yazıklar olsun.
Reklam
Twitter'da sürekli karşıma çıktığı için Kızıl Goncalar dizisinin birkaç sahnesine baktım demin "neymiş ki bu" diyerek. Korkunç! Bunu milyonlarca insan nasıl izliyor hayret verici! Konu şu: Pedofili bir tarikat lideri çevresinde gelişen olaylar. Yaşını başını almış bir tarikat lideriyle 16 yaşındaki bir kızın evliliğini "saf masum" diyerek romantize etmişler. Tüyler ürpertici... E bi taraftan da seküler-muhafazakar çatışması var tabi olmazsa olmaz. Bi dönem psikoloji dizileri nasıl viral olduysa şimdi de bu insanları ayrıştıran, seküler - muhafazakar çatışması konulu senaryolar viral oldu. Ortada kötü niyetli bir toplumsal bir çalışma var kesinlikle.
"Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek..."
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
"Çektiğimiz acı çoğu zaman, artık değiştiremeyeceğimiz bir şeyi hâlâ kabullenemiyor oluşumuzdan kaynaklanır.."
Kemal Sayar
Kemal Sayar
open.spotify.com/track/5pSSEkT09... Bu şarkının büyüsü var gerçekten. Bu kadar üst düzey bir enstrüman kolajını çok az progresif rock müzikte gördüm. Hikayesi de efsanedir. Malumunuz 1938'de dönemin İngiliz başbakanı Chamberlain'ın - Hitler'e Çekoslovakya'nın Alman ağırlıklı Südet bölgesini vermek suretiyle yaptığı - Hitler'in gazını alma girişimi ters tepip Hitler'e genişleme politikası için özgüven ve cesaret vermişti. İyi niyetli olan bu girişim felaket bir politikaydı ve İngiliz halkı da nefret eder zaten Chamberlain'den. Ardından gelen Churchill'in bu kadar kahramanlaştırılmasında da önceden Chamberlain kadar becereksiz bir başbakanın olması büyük etken bence. Şarkı da Churchill'in meşhur "asla pes etmeyeceğiz" miting konuşmasının bir bölümü ile başlıyor zaten. İşte bu parçanın sözlerü de tamamen Chamberlain'ı gömmek için yazılan sözlerden oluşuyor. Roger bu şarkının sözlerini 19 yaşında yazmış, gerçekten şaka gibi dedikleri bu olsa gerek😅
Sımoookkk on dı vootaa🎸
Reklam
Altay Cem Meriç'te bana hiç geçmeyen ve samimi gelmeyen şeyler var. İzlerim, bazı tespitleri çok güzeldir, eyvallah ama ilerleyen yıllarda adını bi skandalla anacağız gibi hissediyorum. Tamamen hissi.
Günümüzde muhafazakar erkek = terörist gibi görünen tipine bakmadan kapalı Gigi Hadid isteyen erkek. Dindar Müslüman görünümlü sinsi flörtöz. Saman altından su götüren kurnaz. Hepsinden tiksinti nefret. (Not: Bu özellikler herkesi kapsamamakta olup, böyle olmayan azınlığın üstüne alınmaması rica olunur. Bilgilendirme bitti.)
Bir kadın isterse kariyer yapar, isterse evlenip çoluk çocuk yapar. Hiçbir kadın iyi bir eğitim almadı diye değersiz değildir olamaz. Örneğin annem ilkokul mezunu ama 3 tane çocuk yetiştirmiş bir aslan gibi bir kadın. Ya da üniversite eğitim seviyesi herkesin aynı değil elbette. Olmamalı da zaten, ki Allah eşit yaratmıyor bir kere insanları. Lakin şu tip kadınlar Türkiye'de o kadar sık ki her gördüğümde kanım çekiliyor: Kocasının başarısıyla övünen. Yok işte "doktor kocam, pilot kocam, CEO kocam" bilmem ne kadınları.... Abla kendinize zerre saygınız yok mu cidden ya. Hani bi şeylerle övünmek istiyorsan - ki bu gayet doğal - kendin bir şeyi yap da onla övün. Kariyer ve statü istiyorsan kendin çabalayıp o konuma gelseydin. Kocanın başarısı kocanın başarısıdır. Senin değil. Onu tavladın diye sen bi halt olmuyorsun ve herkes senin altı bomboş olan kibrin ve görgüsüzlüğünle dalga geçiyor haberin olsun. Özgüven ve ego altı dolu olunca bir anlam ifade ediyor sadece, sen bir erkeği kafalamaktan başka hiçbir başarısı olmayan bomboş birisin. Gözünü seveyim kocanın parasıyla yaptırdığın o dolgulu dudaklarını birbirine yapıştır ve sus.
919 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.