Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

gaye

gaye
@gaye_kilinc
Doğru yerden bakmadığınız sürece güneş dağların ardında kalıyordu. Bazen de attığınız tek bir adım sizi, kurumuş boğazınızın şenleneceği o ırmaklara çıkarıyordu. Hayatta büyük zaferler kazanmış, çok mutlu insanlar hakkında bilgim yoktu. Ancak şunu biliyordum, bir şekilde bir şeyler başaran tüm o insanlar için güneş doğudan doğuyordu. Ve tüm o insanlar, her şeye attıkları o ilk adımla başlıyordu.
Sayfa 481
Reklam
“Duymak istediğinizi söylemedikleri taktirde doğrular çok da önemli değildir ama insanların çoğu bunu kabullenmez.”
Çocukluğumun sokaklarını, meydanlarını ve evlerini öbür dünyadan geri dönmüş ve hayalet bir şehri izleyen bir ölünün gözleriyle izledim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Böyle bir durumda en çok acıtan fiziksel acıdan ziyade, bu adaletsizlikten kaynaklanan zihinsel acıydı.
Mantığını kaybetmene yol açan şeyler vardır ya da kaybedecek bir mantığın yoktur.
Reklam
Psikiyatride "af yanılsaması" adı verilen bir durum vardır. İdama mahkum edilmiş bir insan infazından kısa bir süre önce bile son dakikada affedilebileceği yanılsamasına kapılır. Biz de umut kırıntılarına tutunmuş ve son dakikaya dek o kadar da kötü şeyler olmayacağına inanmıştık.
İnsan elinden çıkmış tüm tapınaklar, Tanrı'nın dünyasını alır kendine. Her tapınağın kendi su kaynağı, kubbeli tavanı, lambaları, resim ya da heykelleri, yazıtları, kurallarının olduğu kitabı, adakları, adak taşları ve din adamları vardır. Ancak hangi tapınağın su kaynağı okyanuslardır? Ya da hangisinin kubbesi gök kubbedir? Hangisinin lambaları Güneş, Ay ve Yıldızlardır? Ya da hangi resim; yaşayan, sevgi dolu ve birbirine yardım eden insanoğluyla kıyaslanabilir? Tanrı'nın insanoğlunun mutlu olması için yaydığı iyiliklerle ilgili kayıtlar nerededir? Nerede insanoğlunun kalbi kadar iyi anlayabileceği bir kurallar kitabı vardır? Seven kadın ve erkeğin birbiri için yaptığı iyiliklere denk olan fedakârlık ne olabilir? Ve hangi adak taşı, iyi bir insanın Tanrı'ya adanan kalbiyle kıyaslanabilir?
Eskiden, Tanrı'nın insanlara can verdiğini ve yaşamalarını istediğini düşünürdüm ancak artık bundan daha fazlasını anlıyorum.
Anneye çocuklarının neye ihtiyaçları olduğu bilgisi verilmemişti. Zengin adam da kendisinin neye ihtiyacı olduğunu bilmiyordu. Hiçbir insan akşam olduğunda, bedeni için çizmeye mi yoksa naaşı için terliğe mi ihtiyaç duyacağını bilemez.
Reklam
emek ucuz, ekmek ise pahalıydı.
Sayfa 9 - İndigo KitapKitabı okudu
Kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olmayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu.
Ancak küçük ruhlar işlerin ağırlığı altında ezilir; onlardan sıyrılmayı, bir yerde durup yeniden başlamayı bilmezler.
Bilmediğini bilmek için bir hayli anlayış olmalı insanda. Bir kapının kapalı olduğunu anlamak için o kapıyı itmek gerekir.
Kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olmayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.