Ufuk Demir

Ufuk Demir
@geceehli
" Susanlara hiçbir şey sormayınız! " Behçet Necatigil
Öğrenci
Üniversite
İstanbul
İstanbul
67 okur puanı
Kasım 2014 tarihinde katıldı
Doğuştan kör olan birisiyle sonradan kör olan birisi arasındaki en büyük fark, sonradan kör olanın renkleri ve güzellikleri bilmesidir. Ve insan ancak bildiği bir şeye özlem duyabilir.
Reklam
Evet! Sorunlar kötü değildi... Asıl kötü olan sorunsuzluktu. Hiçbir sorunu olmazsa insan kendisini boşlukta hissetmeye başlıyordu.
Bunca insanın ruhunu, tek bir ruh anlayamaz... O yüzden her insan kendi ruhunun bilim adamıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Orhan Veli'nin Süleyman Efendisi gibi, anmasam da nasırıma basılmadan Allah'ın adını, dinsiz de sayılmam.
Sonra şöyle dedi Carlson: " Bu ikisinin canı niye sıkkın, hiç anlamadım ben. "
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
...İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var. İnlemeyi andıran bir sesle devam etti: İnsan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında olsun.
Onunla dalga geçmekten beni vazgeçiren olayı anlatayım sana. Bir gün Sacramento Nehri'nin kıyısında bir grup arkadaşla takılıyorduk. Kendimi çok akıllı bulduğum bir gündü. Lennie'ye dönüp ' Atla suya, ' dedim. O da atladı. Ama suda tek bir kulaç bile atamadı. Neredeyse boğuluyordu, zar zor çıkardık onu sudan. Onu kurtardığım için bana o kadar nazik bir tavırla teşekkür etti ki. Suya atlamasını ona benim söylediğimi tamamen unutmuştu. İşte o olaydan sonra bir daha onunla hiç dalga geçmedim.
Emin içinde bir isyan duydu: - Ben gidiyorum hala, dedi. Bir hava alayım. Fakat Emin bu akşam İstanbul'un içinde aradığı havayı bulamadı.
Yüzle ahlâk arasında herhalde müthiş bir münasebet vardır. Güzel olan muhakkak güzel ahlâklıdır demiyorum. Fena ruhlu güzel yüzün, insanı perişan eden, mahveden sihri de inkâr edilemez. Yalnız şunu demek istiyorum ki ahlâkın yüze eklediği mimikler, hatta renkler, tikler yüz ve ahlâk her ikisi güzelken de vardır. Hatta bunlar sevimlidirler. Ahlâk bozulmazsa, tertemiz, sevimli, hatta dostun onları taklit edeceği gelesi kadar tatlıdır.
Bu dünya, uğruna küçülecek bir yer değil; ellerinizdeki kanı kurulayın artık ekselans...
Sayfa 280Kitabı okudu
Reklam
Şunu demek istiyorum ki İmparator, utançla yaşamaktan daha büyük bir ceza olamaz. O yüzden ben sizi ölüme değil; yakınlarınız, yani gerçek düşmanlarınız arasında yaşamaya mahkûm edeceğim. Bağışlayarak öldürecek, iltifat ederek tüketeceğim. Böylece bana verebileceğinizden çok daha ağır bir cezaya çarptıracağım. Öyle ki, geri döndüğünüzde, sizi düşmanıyla anlaşmış bir hain olarak görecekler. İkimiz de hayata sıkı sıkıya tutunanlardan değiliz Ekselans; vazgeçmeye ve hemen şimdi yaşamlarını umdukları adına feda etmeye hazır adamlardanız. O yüzden bir gün ölüm değil, her gün ölüm cezadır bizim gibilere. İnanın, akıttığınız onca masumun kanına duyduğum öfkeye rağmen, size verilebilecek bundan daha ağır bir ceza bulamadım.
Sayfa 280 - Alparslan'dan Diyojen'e ithafenKitabı okudu
Usul bir tebessümün gerisinden konuştu Alparslan, " Onun ilk hatası bize düşmanlık etmektir Sungurca. "
Sayfa 251Kitabı okudu
Çünkü Grek âdetinde kuyruğu kesilmiş at, bizdeki, muharebe öncesi kuyruğuna düğüm atılmış ata tekabül eder. Sonuna kadar savaş niyetinin bir göstegesidir.
Sayfa 225Kitabı okudu
" Bizim şu akşam saatinde şurada güldüğümüz laflar, bundan bin yıl sonra Türk yurdunda ulu orta konuşulacaktır endişeniz olmasın. " " Bin yıl sonra mı? " diye sordu Alparslan. " Bin yıl sonra, bizden ufacık da olsa bir nişane kalır mı koca arzın üzerinde Hasan? " " Bizden kalır mı bilmem, ama sizden kalır Es-Sultanü'l Adil... Sizden kalır... "
Sayfa 222Kitabı okudu
Ferdi bekası adına insanoğlunun etmeyeceği fenalık yoktur ey Melik!
Sayfa 139Kitabı okudu
185 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.