Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Simge

Simge
@gokkubbe
Bir şeyin sizin için önemini belirleyecek tek şey, ona yüklediğiniz anlamdır.
247 okur puanı
Şubat 2017 tarihinde katıldı
... Sen bir sözcük sayma beni betiklerinden Çeker giderim bütün tümcelerden bütün dizelerden Boşluğum kalır Göklerden bin kat iri
Sayfa 89 - YKY
Reklam
Kavga mı ettin yine, Göğsün ve saçların ayakta? Herkes biraz daha yakın, Herkes biraz daha uzakta. Şu bir an süren parıltı, Aklın fikrin bittiği yer. El, tutmak dileğinde, Kol, ulaşmak ister. Kime seslenmek istiyorsun, Avaz avaz? Seni dolduran şey, İncir çekirdeğini doldurmaz!
Sayfa 48 - YKY
İçim bir şey istemiyor ne var ki! İnsanlarımızın ilgisizliği, uzaklığı da canımı sıkıyor. Bir şeyler gelip gidiyor, rüyalarımda bir şeyler oluyor. Günlük kaygılara kapıldım anlaşılan. Okul da yok. Aslında çok vaktim var, içim karışık. Oturup çalışmaya başlasam bir şeyler olacağını sanıyorum. Bir şeyler okumaya çalışıyorum. Bakalım ne olacak?
Sayfa 218 - İletişim Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çok az vaktim kaldı, anlamıyor musun? Artık cesur olmam gerekiyor, hiç olmazsa düşüncelerimi yaşamalıyım.
Sayfa 164 - İletişim Yayınları
Tehlikeli oyunlar oynanmıştır. İnsanın içinde ifade edilemez bir eksiklik duygusu kalır. Her şey başka türlü olabilirdi sanki. Bütün bu oyunlar bu kadar kötü oynanmayabilirdi.
Sayfa 66 - İletişim Yayınları
Reklam
Hikmet'in yaşantısındaki en önemli noktalardan biri başkalarından çok şey beklemesi, ümit etmesi ve devamlı gerçek dışı hayaller kurması başkaları için ve sonunda devamlı bozulması ve bu kendine yaptığı baskı ve kurduğu fanteziler yüzünden, karşısındakileri yaşadığı sırada değerlendiremeyişi.
Sayfa 22 - İletişim Yayınları
Bir zamanlar güldürücü bir yaratık olarak bilinirdim. Karşı kaldırımda görünce beni gülmeye başlarlardı. Siz hiç karşı kaldırımdan insanı ağlatan birini duydunuz mu?
Sayfa 20 - İletişim Yayınları
Kitabı suratınıza kapatıveriyorlar; sıkışıp kalıyorsunuz sayfaların arasında.
Sayfa 18 - İletişim Yayınları
Gerçekler henüz ağır geliyor. İlk günler hafif ve dayanılır gelen şeyler, şimdi biraz ağırlaştı. Fakat hüküm vermemeliyim. O kadar sık değişiyorum ki.
Sayfa 10 - İletişim Yayınları
Kadın biraz başka türlü, hep almaya çalışırken, kendine akılsızca güvenmiş. Haksızlık saymış başına gelenleri. Hep beklemiş cennete girmeyi. Adam, bir cennet gibi görünüyor ilk zamanlar ona. Sonra -ne yazık- birbirlerine eziyet ediyorlar. Adam bilmeden, iyi olduğunu sanarak; fakat bir miskinlik ve derininden kadının yanlış olduğunu sezerek... kadın da devamlı bir didinme ile. İkisi de yoruluyorlar.
Sayfa 8 - İletişim Yayınları
Reklam
Bütün mesele bu imkânsızlığı görmekse, ben onu hiç yaşamadan da biliyordum. Bu imkânsızlığın ötesine geçip, onu zorlamadan bir şeyler çıkarabilecek miyim? Bilmiyorum. Bunu, bana zaman gösterecek.
Sayfa 6 - İletişim Yayınları
Bilmedi ki ben her şeyi hem görüyor, hem de ümitsizce öyle olmadığının söylenmesini bekliyordum.
Sayfa 6 - İletişim Yayınları
Artık Sevin olmadığına göre ve başka kimseyle konuşmak istemediğime göre, bu defter kaydetsin beni; dert ortağım olsun. "Kimseye söylemeden, içimde kaldı, kayboldu," dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun. Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız.
Sayfa 4 - İletişim Yayınları
"Tam bağımsızlık için şu kural vardır... Milli egemenlik, mali egemenlikle desteklenmelidir. Bizleri bu hedefe götürecek tek kuvvet, ekonomidir. Siyasi ve askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça payidar olamaz! "
Sayfa 358
1927'de bir okka ekmek, yani 1283 gram ekmek, 4 kuruştu. Hükümet zam yapmayı düşünüyordu. Masada bakanlar vardı, bu konuyu konuşuyorlardı. Mustafa Kemal sofrasını hazırlayan İbrahim Ergüven'i işaret ederek, “bir de İbrahim'e soralım bakalım, halk adamıdır" dedi. Herkes İbrahim'e döndü. "İnsanlar evine üç-dört ekmek alıyor, bir kuruşluk zam her gün cebinden üç-dört kuruş fazla çıkması demektir, fiyat artırılacaksa pasta, bisküvi, francala gibi varlıklı insanların yediği mamüllerin fiyatını artırmalı" dedi. Mustafa Kemal hükümet üyelerine dönerek "işte hakikat bu, tartışma bitmiştir" diye kestirdi attı. Ekmeğin fiyatı 4 kuruş kaldı.
Sayfa 306
783 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.