Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Simge

Simge
@gokkubbe
Bir şeyin sizin için önemini belirleyecek tek şey, ona yüklediğiniz anlamdır.
247 okur puanı
Şubat 2017 tarihinde katıldı
280 syf.
·
Puan vermedi
Her insanın hayatında kırılma noktaları vardır. Farkında olabildiğimiz ve tanımlayabildiğimiz kırılmalar bilincimizde nispeten daha az yıkıma neden olabilir. Peki ya bizim bile tanımlayamadığımız, derinliğini ve şiddetini dahi ölçemediğimiz kırılmalar? Hepimizin hayatında kendimize defalarca sorduğumuz sorular var. Kendimizden alabildiğimiz cevaplar, ya da alamadıklarımız... Aslında cevabın nerede olduğunu bile bulamadıklarımız... Hayattaki bu kırılma noktalarımızı, sorularımızı ve cevaplarımızı bulabildiğimizde çok şey aydınlığa ulaşacak belki de. Sevgili Golding, Sammy için çizdiğin kendi hayatını sorgulama labirenti hepimiz içindi. Sammy'nin kendi sorgusunu yapması aslında hepimizin başının üzerinden tutması gereken bir sorgu ışığıydı. Hayatta sorulacak çok soru, bulunması gereken çok cevap vardır. Asıl önemli olan; kendi cevaplarınızı bulduğunuzda onlarla ne yapacağınızdır belki de..
Serbest Düşüş
Serbest DüşüşWilliam Golding · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016773 okunma
Reklam
768 syf.
·
Puan vermedi
Ey Rousseau!
Kitabı okurken not almak için kullandığım defterin sayfaları bitti, yazdığım kalemin mürekkebi bitti, bazı bölümleri okurken sabrım bile bitti. Ama sonuç olarak en uzun sürede okuduğum kitap olma mertebesine eriştin Emile! Emile, Rousseau tarafından yaratılmış ve bebeklik döneminden evlilik çağına gelene kadar tüm eğitimi yine Rousseau tarafından
Émile
ÉmileJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20222,890 okunma
479 syf.
·
Puan vermedi
Bir dakika dursam. Düşünsem. Düşünemiyorum. Düşünemediğimi belli etmemeliyim. Sonra şüphelenirler. Beni götürürler. Nereye? Biliyorsun. Hayır. Bilmiyorum işte. Dinlemiyorum. İşte, oturmuş kitap okuyor albay. Ne var ne yok albayım? Oyun sanmalı. Kimseye belli etme, olur mu? Ben gidiyorum albayım. Albayım işte geldim. Sesini çıkarma. Hayır, belli etmem. Son bir hak tanıyamazlar mıydı bana? Bırak şimdi bunları. Albayım korkuyorum. Aşağıda olanları duydu mu acaba? Ağlarsan, her şey anlaşılır şimdi. Albayım, kusura bakmayın, balkona kadar yürümek zorundayım. Bu parmaklıklar da çok zayıf, albayım. Neden sözlerime karşılık vermiyor? Albayım beni tutmayacak mısınız? Parmaklığa dayandım albayım. Belki de bu parmaklıklar zayıftır, ne dersiniz? İnsanın ağırlığına dayanmaz sonra. Bana bakmıyor. Sesimi duymuyor. Artık çok geç, geriye bakamam. Bütün hazırlık bozulur. Neden geriye dönemiyorum? Aşağı da bakamıyorum. Gözlerini kapa. Buraya takıldım kaldım. Beni duymuyor musunuz? Bir şey yapamaz mısınız? Düşünüyorum. (s. 463) Ah Hikmet! Ne hissettirdin bana böyle...
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
724 syf.
·
Puan vermedi
#Bu bir inceleme değildir. 21. Yüzyılın canım insanları! Hepinize merhaba. Bu yazıyı okumaya karar verdiyseniz hikayemi merak etmiş olabilirsiniz. Beni tanımadan önce bir şeyler okuyup ön hazırlık yapmak istemiş de olabilirsiniz. Beni hiç merak etmediğiniz halde sayfanıza düşmüş de olabilir yazdıklarım. Hangi düşünceyle olursa olsun size yazmak
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,8bin okunma
479 syf.
·
Puan vermedi
#Spoiler Ben Salih. Cephede sağ kolunu bırakıp gelen hani. Oğlunun yarı yüzünü kaplayan şarapnel yarasını görünce, aklından olan deli Fadik'in oğlu Salih. Vatan için oradan oraya koşmuş, yarım aklıyla her şeyin farkında olan... Zamanında silahını kendi eliyle, düşman bilinene uzatıp "Ya beni vur ya da gel mücadelemize katıl ağam." diyen
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra · İletişim Yayınları · 20159,9bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
Schopenhauer deyince aklıma Roberto Benigni'in Hayat Güzeldir adlı filminden bir sahne gelir: "Schopenhauer'a göre iradenle her şeyi yapabilirsin. Yani ne olmak istiyorsam oyum dersin. Mesela uyuyan biri olmak istiyorsan uyuyorum, uyuyorum, uyuyorum dersin ve uyku başlayıverir." Schopenhauer felsefesinin anlatıldığı kitap temelde iki
Bilmek ve İstemek
Bilmek ve İstemekArthur Schopenhauer · Say · 2012369 okunma
339 syf.
·
Puan vermedi
Namık Kemal, Ziya Paşa kuşağından İbn Haldun'a, Hindistan'a Buda'ya; Rousseau, Machiavelli'den Balzac'a, Voltaire'e... Kendisini kimi fikir adamıyla paralel gören Meriç, kimisi ile de taban tabana zıttır. Kitabında yerin yedi kat altına gömer tezatlarını. Keskin diliyle kendi döneminin Nef'i sidir belki de. Tanzimat aydınları ve aydınlanma çabasıyla durumu daha da kötü hale getirenler hedef tahtasına koyulmuş kitapta. Toplumu kurtarmak için ortaya atılan pek çok fikrin ve akımın ne olduğu, ne derece doğru olduğu aktarılıyor. Cemil Meriç, gözlerini henüz kırk yaşını göremeden kaybetse de bu durum sadece dış dünyayı fiziksel olarak görmesini engellemiş. Yazmaktan, araştırmaktan, kendini ortaya koymaktan hiçbir zaman ayrılmamış. Bu Ülke eseri için de "Bu sayfalarda, hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün kinlerim, bütün tecrübelerim var. Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülâkata bu kitabı yazmak için geldim; etimin eti, kemiğimin kemiği." demiştir. Meriç'in düşüncelerinde en çok etkilendiğim bölüm, Alev Alatlı'nın da eser üzerine yaptığı inceleme yazısında değindiği gibi şöyledir ki: "Düşüncenin her korkudan âzâd olduğu bir ülke Bir ülke ki insanları dimdik, Dünya duvarlarla bölünmemiş, Kelimeler gönlün derinliklerinden fışkırır, Emek kemâle uzatır kollarını, Aklın ırmağı alışkanlıkların karanlık çölünde kuruyup gitmemiş, Ne olurdu Tanrım! Benim yurdum da böyle bir ülke olsa!" (s.245)
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,1bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Bir insan ne kadar alçak gönüllü olabilir ki? sorusunun en cevap bulmuş hallerinden biridir Cüceloğlu. Kitabın her bölümünde görebilirsiniz ince ruhunu. Hayatımızdaki eksiklikleri, fazlalıkları, olması gereken ve gerekmeyen pek çok durumu gösterir kitabı. Anlatımda gerçek olaylardan ve günümüz zorluklarından da yararlanılmış, insanların ne zorluklarla şu anki durumlarına ulaştıkları yansıtılmıştır. Kitapta yer alan insanların hayatını okurken "vay be insanlar neler yaşamış" cümlesini kurdum pek çok kez. Sadece kitabın kapak resminden bile çok şey anlayabileceğimiz bir kitap diye düşünüyorum. # Toplumun kalıp yargılarından sıyrılıp kendimizi fark edebilme yolundaki çabamızın başarıya ulaşması ve kendi kafesimizden kurtulabilme umuduyla...
Gerçek Özgürlük
Gerçek ÖzgürlükDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20214,430 okunma
77 syf.
·
Puan vermedi
"Sabahtan akşama kadar bir şey bekliyorduk ve o şey gelmiyordu. Yine, yine bekliyorduk, düşünüyorduk, şakaklarımız zonklayana kadar düşünüyorduk. Hiçbir şey olmuyordu. Yalnız kalıyorduk. Yalnız. Yalnız." (Syf 48) Bir bu kadar daha sayfa olsa okunur mu? Evet okunur. Bir solukta okunabilecek güzel kitabımız. Ama bu çabuk okunuş sayfa azlığı nedeniyle değil; cümle ve anlatım sadeliği ile ortaya çıkıyor diye düşünüyorum. Satranç, düşünce, siyah ve beyaz, insanı korkutan fazlaca bir yalnızlık... Kitabın bitiminde bize de sirayet eden boşluk duygusu... Neden bu kadar çabuk bitti? Birkaç sayfa daha olmalı diye evirip çevirebileceğimiz okunası bir kitap.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,6bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Bir katilin hikayesi olmasına rağmen durağan, az aksiyonlu bir 264 sayfa... Ortaya konulan üründe emek vardır düşüncesiyle her kitaba saygı duyarım. Kitabın özgün bir konusu olduğu da söylenebilir. Ancak katilin olduğu bir kitapta en az onun kadar hırslı ve takıntılı bir kovalayan görmek isterdim. Kitap bunun aksine gayet sakin bir şekilde devam ediyor. Bana göre en az önem arz eden ayrıntılar paragraf paragraf anlatılıp içimizi geçirirken önemli olay sayılabilecek kısımlar tek cümlede önümüze koyulabiliyor bazen... Hikâyede katilimiz kendi kokusu olmamasına rağmen diğer her şeyin kokusunu ustalıkla alabilecek bir buruna sahip fantastik sayılabilecek türden bir psikopattır. Ve hatta kokuları bu derece alabilmekle kalmayıp envai çeşit malzeme ile parfümler üretir. Hiçbiri onu tatmin etmez çünkü bu parfümler yaratılışta zaten oluşturulmuş kokulardır. Bu yüzden eşsiz kokular arar kendisine katil ve bu kokuları birleştirip kendisi için bir koku oluşturur. Bu sefer kullandığı kokular ise her zamanki gül, lavanta, odun gibi kokulardan çok daha farklı kokulardır. Parfümlerinin içindekiler kısmına bir de insan saçı, insan derisi gibi maddeler ekler katil. Hikâyemiz böyle devam edip giderken katilin içindeki sevgi eksikliği, insanlara duyduğu öfke ve her şeyden kaçış çabaları hissedilir. Hatta bir ara ona acıyacak duruma geliriz bu yüzden. Ancak o bizi hiçbir zaman şaşırtmaz. Ta ki kitabın sonunu okuyana dek...
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,9bin okunma
Reklam
576 syf.
·
Puan vermedi
"Felsefe hayatın ta kendisidir." Nasıl ki hayatımız ilk dönemlerinden bu yana giderek karmaşık hale geldiyse felsefe tarihi de aynı süreci yaşadı fikri sabitlenir. Her yeni gelen zat fikir üstüne fikir üretir, fikirleri değiştirir, düşünceler üzerinde toplama çıkarma yapar... Neticede düşünme eylemi durmaksızın devam ettirilir ki bu akıl sahibi canlılar için bir zorunluluktur. Kitabı bitirebilecek miyim acaba? düşüncesiyle zaman zaman karamsarlığa kapılsam da bir şekilde kitap bitiverdi. Bittiğinde ise fark ettiğim şey odanın zeminini inceliyor olduğum. Pek çok bilgi aklınızda gelip gider, düşünecek çok şeyiniz olduğunu anlayıp yeniden ve yeniden sorgulama işine girersiniz küçük Sofie'miz gibi. Kılıktan kılığa bürünen Sayın Filozof'tan gelmiş birçok felsefe dersi mektubuyla yolunu bulmaya çalışır Sofie. Olaylar olayları, düşünceler düşünceleri izler. Öğrencimizin hayatı da giderek gerçek anlamını bulmaya başlar. # Biz de yıldız tozuyuz. Tekrar boşluğa karışmadan yaşamımızın amacını ve ne kadar anlamlı olduğunu bilme umuduyla...
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,7bin okunma