Gönderi

238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ne desem olmayacak gibi! Geçenlerde ekşi sözlükte gördüm, İhsan Oktay Anar kitapları neden filme çekilmiyor! Şimdi kendim anladım bunu! Hangi babayiğit yapabilir bunu? Evet kendisi Amerika'da doğmuş olsa, eminim "dünyanın en büyük adamı" ilan edilebilir, sonra tüm kitapları büyük bütçelerle müthiş filmlere dönüşebilirdi. Ama bu çağda, bu coğrafya da yaşamakmış kaderi. Daha önce birkaç kitapta karşılaştığım bir anlatım biçimi gördüm. Her karakterin, kitap için bir amacı var. Yazarda o karakter nereden, neden ve nasıl geldiyse bunu okuyucuya söylüyor. Sonra başlıyor bir hengame. Tebessüm ediyorsun, merak ediyorsun, bazen üzülüyorsun. Hep Türk Romanı tartışılır durur, neden gelişmedi, neden bize ait olamadı bir türlü diye. Evet geçmişe gidip, 1500'lü yıllarda birine roman yazdıramayız. Ama buna gerekte yok, çünkü İhsan Oktay Hocamız o günleri görmüş gibi, o insanları tanımış gibi yazıyor. Bu da kendisini Türk Edebiyat tarihine altın harflerle yazmamız için bence yeterli bir neden. Bazen beş yüz sayfalık bir kitapta, ne hikaye bulursun, ne karakter derinliği, kitabın yarısını uyuyarak okursun ama kafanda bir şeyler kalır yine de. Çünkü basittir anlatılan her şey. Ama ihsan oktay okumak için insan kendisini sürekli tetikte hissetmeli. Başta belirttiğim gibi her karakter için ufak bir tanıtım yazısı mevcut, bunları ıskalarsanız, kitabı da ıskalıyorsunuz. Son olarak, bu kitabın özetlerine boş yere göz atmayın, çünkü özetlenecek bir eser değil. Şu an bunu yapmayı düşünemiyorum bile. Hayal gücünün, tarihin, felsefenin, tasvir sanatının sonuna kadar kullanıldığı bu kitabı herkese tavsiye ederim. Çağdaş Türk Romanının sefiri İHSAN OKTAY ANAR'dır. Kimin, nerede ödül aldığı mühim değil. Tarihini böyle iyi bilip, günümüze böyle tutarlı bir şekilde çıkaran bu adama teşekkür etmek lazım. Son olarak kitap karakterlerinden biri olan ALİBAZ'A, NFK'nın bir şiirini bırakıyorum. Çünkü kitabın sonunda ki o uykusuz Tüccar da, Alibaz da bana o şiiri anımsattı hep. İki yıldız arası göğe asılı hamak... Uyku, uyku... Zamansız ve mekansız, uyumak. Uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı; Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,7bin okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.