Ayşegül Devecioğlu, hepimizin sokakta her gün rastladığı fakat yüzlerine bakmaya cesaret edemediği insanlara dik dik bakmaya zorluyor. Bu korkaklığın sebeplerini sorgulatıyor. Gerçekte onlardan mı korkuyoruz yoksa onlarda kendimizden bir parça görmekten mi?
Bu kitap, sokağın ve sokaktakilerin öyküsü. Sokakta kalmaya mecbur bırakılmışların, pembe bir battaniye ile oradan oraya savrulanların, Emenike ile Kral'ın, Cansu ile Yüz'ün, güzel ölümün öyküsü.
Anlatıcının dili çok sade. Yer yer sokağın diliyle konuşuyor. Onlardan biri olduğunu veya yanlarında olduğunu kanıtlamak ister gibi. İki ergen erkek çocuğunun tuhaf ilişkilerini ve sokağı izliyoruz. Şatafatsız, yalın bir kitap. Kim bilir, belki çarpıcılığı da burada.