Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitapta "Çocuk" hem çok değerlidir hem de çok değersiz. Aslında insanlar değeri çocuğa vermez. Değer verilen soylarının onunla ilerlemesidir. Geleceğe bir kutsal tohum da ben bırakayım der insan. Çocuk sadece araçtır. Bu yüzden de bakamasa bile bir sürü tohum bırakır geleceğe. Bunların ileride büyüyüp yeşermesi de önemsizdir. Sayısı önemlidir yalnızca. Övünerek 4 çocuğum 5, 6, 9 çocuğum var derler. Orozkul karakteri daima bunu ister durur kitap boyunca. Oysa çocuklar büyür gider işte, gerçekten çocukluğunu yaşayamadan. Bu yüzdendir yine kimisi telefonun üst modeli için kıyameti koparır kimi de açlıktan bağırır. Burada Orozkul karakterine de değinmek gerekir. Bu masalsı anlatım içinde o da bir masal kahramanı gibi tek yönlü anlatılır. Sadece kötüdür ve kötülüğün vücut bulmuş halidir. Vicdansızlığı, saygısızlığı, merhametsizliği hayat amacı edinmiştir. Daima mutsuzdur ve mutsuzluğundan da hep birileri mesuldür. "Kısır karısı" Kıvrak Mümin hatta bazen ölü bir maralın boynuzları onu ağzından köpük çıkartırcasına öfkelendirir. Kimse de sesini çıkarmaz, herkes boyun eğer bu zalimliğe. Karısı "kısır" olduğu için zaten suçludur. (!) Boyun eğmekten başka da çaresi yoktur. Tüm bunların yanında adı bile olmayan oradan oraya sürüklenen ve hayalleri ile dedesinin masalları olmasa yaşayamayan bir çocuk görürüz hikayede. Kimse ona değer vermez, dedesi hariç. Herkes çocuk diye seslenir, adı bile yoktur. Ama hikayenin gözü kulağı, vicdanı da odur yine. Kutsal Maral Ana katledildiği gün masumiyet de ölür sanki. Çocuk balık olur, gider. Dedesi kendinden geçer. Böylece hikayedeki iki masum da Maral Ana ile birlikte kaybolup gider. Yazarın da söylediği gibi "Sana senin sözlerini tekrarlayarak veda ediyorum: 'Merhaba, Beyaz Gemi ben geldim.' " Elveda.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,9bin okunma
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.