Şüphe yok ki,Türkoloji sahasına ait bir vesikayı öğrenirken o vesikayı bırakan kavmi, sülaleyi ve o kavmini zaman
ki içtimaî hayatını, komşu kavimlerle olan münasebetlerini
öğrenmek gerektir. Aksi takdirde tarihi ve lisani bir vesika ile, bir efsane ve hikaye yahut bir roman sahifesi arasında fark
kalmaz, kafalara yerleşemez.