.... Biz kalanlar beklemeye başladık. Sessizliğin uğultusunu orda duydum. Sabırsızlığın sesi, korkunun sesi, susmanın sesi. Sonra soluk alışlar başladı, öksürükler başladı, iç çekişler başladı. Artık umutsuzluktu yüksek sesle konuşan; yalnızca o konuşuyordu.