Ucuz ve parlak mamullere alışmış/alıştırılmış geniş bir okur kitlesi karşısında ciddi (!) unvanlar taşıyan ilim adamları bile kolay bir popülizmin peşine takılıp "halkın anlayabileceği surette" (!) eserler yazmayı marifet addediyorlar. Bu yüzden kitapçı vitrinleri, üç beş yaldızlı cümleyle, beylik iddialarla, insana gına getirten tekrarlarla ve âdeta lütfen konulmuş birkaç ya da dostlar alışverişte görsün kabilinden ilgili-ilgisiz yüzlerce dipnotla süslenmiş incelemelerle dolu...