Elime kalemimi aldım ve okumaya başladım. Hoşuma giden yerleri hep çizerim. Okumaya başladım ama neredeyse çizmediğim cümle kalmadı. Nasıl güzel bir anlatım, nasıl anlamlı kelimeler, nasıl ahenkle dizilmiş cümleler. Sayın Pala her zamanki gibi. Bir hazine sandığı bulmuş gibi özenle okumaya devam ettim elimden kalemimi bir an bile düşürmeden.
Sayın Pala' nın dilini hep çok sevmişimdir. Günümüzde maalesef ki Türkçemiz bu kadar yabancılaşmış, özenti kelimelerle dolmuş olması sebebiyle kullandığı dile çok çok yabancıyız. Ama anlamlarına ulaşmak eskisi kadar zor değil bir tuş kadar yakın.
Divan şiirinden çok güzel örneklerle bezenmiş bir eser. Beyitlerin anlamları o kadar incelikle anlatılmış, açıklanmış, örneklendirilmiş ki.
Özellikle son bölümde yer alan Ebubekir Efendi ve Tiryandafila (Despina)' nın aşkları tekrar tekrar okunmaya değer. Sadakat...
"Kırkıncısı hep özlenen ve umutla beklenen saç telleri..."