Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu.
Son zamanlarda ne kadar da duyarsızlaştık. Her şeye dışarıdan bakar olduk, sadece şekiller ve davranışlar. Oysa ki hepsinin altında yatan ve en önemli olan şeyin "duygular" olduğunu atladık. Koca bir toplumda sayıları belki de çok çok azdır, durup düşünen, empati kuran, anında yargılamayan, konuşmadan önce bir de karşı tarafı dinleyen insanların.
Yıllarca içinde bir kor gibi sakladığı bir olayı kendisini yargılamadan dinleyecek bir adama anlatıp huzura eren Mrs. C. 'nin iç çatışmalarına, duygularına, fevri denilebilecek bir hızla bir adama inanışına, hayal kırıklığına tanık oluyoruz. Kitabın sonuna doğru onun huzura erişi beni de huzura kavuşturdu. Bir çoğumuzun başına gelmiştir güvenip aldatılmak. Zaman zaman sinirlenip sonunda kahramanımızla birlikte tüm yüklerimizden kurtuluyoruz. Anlatım, tasvirler, duygu geçişleri sizi öykünün içine hemen alıyor.
İyi okumalar