Eski Mezopotamya kentlerindeki halk meclislerinden coşkuyla bahseden Henri Frankfort, "toplumun doğal özellikler esas alınarak aile ve klanlara bölünmesinin, insan yapısı bir kurum olan meclis tarafından ortadan kaldırıldığını" belirtir. "İnsanlar arasındaki bağın akrabalıkla değil, yaşanan yer ile belirlenmesi, meclis tarafından gerçekleştirilmiştir. Kent, hiçbir dış otoriteyi tanımaz. Komşuları ya da hükümdar tarafından böyle bir otoriteye maruz bırakılabilir; ancak sadakati zorla kazanılamaz çünkü kentin egemenliği, içinde yaşayan yurttaşların oluşturduğu meclislerden kaynaklanmaktadır."