‘Buna hayat mı diyeceksin, insanın sakalının ve tırnaklarının uzamasını izlemesine?’
.
cokokur1 Merve’cimin hediyesi kitabım :)
Geçen yıl bu zamanlar Thomas Mann’in ‘Büyülü Dağ’ını okumuştum. Bu kitabı okurken hep onu anımsadım. Sonra kitabın sonsözünde de bahsi geçince gülümsedim :)
Otuz yaşına gelmiş bir dağcının hikayesi. Hayatın sıradanlığına katlanamayan, kendi varoluşunun peşine düşen dağcının. ‘Kim ki otuz yaşına gelip henüz bir şeyler başaramamışsa gönül rahatlığıyla gidip ilk ağaca asabilir kendini…’ diyor!
Okurken dikkat edilmesi gereken en önemli cümle yine sonsözde vurgulanıyor!
‘Ölü bir yaşayan mı yoksa yaşayan bir ölü mü olacaktır?’
Büyülü Dağ beni çok yormuştu ama okurken yaşamıştım o kitabı. Bunda da aynı şeyi yaşadım. Dağcının gidişini, nişanlısı ve yeni tanıştığı genç kadının onu bekleyişi, soğuk, donma, çaba hepsine ortak oldum ben de.
Kolay okunabilecek, güzel bir hikaye fakat sanırım çeviriden kaynaklı bazı zorlanmalar yaşadığımı da belirtmek isterim. Yine de severek okudum!
Psikoloji ve felsefe okumaya meraklı iseniz bu kitabı listenize ekleyebilirsiniz.
.
‘Rüzgarlar gibidir hayatımızın imkanları, yine de insan neden cesaret etmez ki yelken açmaya? Her şey yaşanmamış bir hayattan daha iyidir, hatta felaket bile-acı, ümitsizlik, cürüm, her şey ama her şey boşluktan daha iyidir!’
.
Keyifli okumalar.