Gönderi

Ahlâk, sadece insanlara karşı tatlı dilli ve güler yüzlü olmak demek değildir. Ahlâkımızın böyle olmasını isteyenler ve dinimizi (hâşâ) puta tapan kâfirlerin ve müşriklerin dinine benzetmeye çalışanlar, ahlâkımızı ancak Budistlerin ya da Hıristiyanların ahlâkı gibi tanımlamak isteyenlerdir. Yeryüzünde insanları, zulümlere, katliamlara, açlığa, hastalıklara ve fakirliğe mahkûm edenlere karşı susan ve ibadetlerle (ibadet yapıyormuş gibi) avunan bir ahlâk anlayışı, Allah'ın Peygamberlerine vahyettiği ahlâk değildir. Bugün, Müslümanlara Allah yolunda insan olmayı emreden ahlâkın dışında, Kur'an'ı hayat dışı bırakıcı bir ahlâk ve insan olma anlayışı zorla dayatılmaktadır. Ne yazık ki "Tevhid İlmi"nin, felsefe ve kelâmla fıkıhtan kopartildığı gibi, ahlâk da fıkıh ilminden ve neredeyse “Tevhid Ilmi’nden de kopartılmış bir duruma getirildi.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.