"Marguerite Yourcenar, Doğu Öyküleri’nde Batılı bir gözle Doğu’yu yorumlamış.
Zaman zaman İstanbul’dan, Balkanlar’daki Türklerden söz etmiş ama özellikle Müslüman Doğu’ya değil farklı bir Doğu’ya bakmış.
Bir süre Yunanistan’da yaşaması ve Yunan kültürüne sıkı sıkıya bağlılığı onda kimi kabullenilemez bakışın oluşmasına neden olmuş gibi." !
Hindistan,Çin, Arnavutluk, Yunanistan gibi ülkelerin kimi destanlarını yeniden yorumlamış yazarımız.
Kitabın içinde 10 kısacık masalcıktan oluşuyor. Bu öykücükler sırasıyla;
1_ Wang - Fo Nasıl Kurtuldu
2_Marko'nun Gülümseyişi
3_Ölü Kadının Sütü
4_Prens Genci'nin Son Aşkı
5_Nereus Kızları'nı Seven Adam
6_Kırlangıçlar Meryemi
7_Dul Afrodisya
8_Boynu Vurulan Kali
9_ Marko Kraliyeviç'in Sonu
10_Cornelius Berg'in Hüznü
!!! İki hikayeyi oluşturan Marko Mrnjavčević ( Kraliyeviç) Güney Slav halklarının ulusal kahramanıdır. Bu konuda çok yükselmeyin çünkü ulus yüceltmesine dayalı bu efsanelerde her ulus kendi mitini başka ulusların düşmanlığı üzerine kurguladığı bilinmeli ve gerçeğin çarpıtıldığı ve olayların abartıldığı unutulmamalıdır diye düşünüyorum.
Ben bu kısacık hikayeleri çok severek okudum. Ancakkk nerdeyse her hikaye de kadına karşı ufaktan bir aşağılama yok değil. Kadınsı enerji, doğurganlığın tanrısı Kali bile nasibini almış.
Ölü kadının sütünde hem aşağılama hem yüceltme var o ayrı.…
” Çünkü “mutsuzlukla yaşlılığa karşı, kılı kırk yaran titizlikle korunan kadınlarımız bundan böyle yaşamıyor artık. İnsanın çocuğu olmaktan gurur duyduğu, o bol sütlü yaratıklara artık yalnız barbar ülkelerin destanlarında rastlanır oldu.”
Helikopter yayıncılığın sayfa yapısı, kapak ve cilt kalitesi göz doyurucuydu. Ayrıca çevirmen sayesinde Türkçe bir yazarı okuyormuşum hissi ile okumama sebep olan çevirmenimiz