İnsanlar garip. Mesela İlber Ortaylı hayranı biri görsün listeni, gözü dönecek ve senin Ortaylı için yaptığın açıklamadan sözlerini ayiklayip kendine kullanabilecek bir veri devşirecek, sonra da buradan hareketle aklınca bir argümanla gelecek. Benim film benzesimi kurmam üzerinden gelmiş az önce birisi. Ben sanki filmle ilgili kitabı birebir mi benzetiyorum, herhalde bunlar benzetme nedir ne değildir onu bile bilmiyorlar. İlgili filmin sahnelerinin arasındaki kopuklukla, kurulamayan organik bağ ile Martin Eden'in bölümleri arasındaki kopukluk veya kurulamayan organik bağ benim benzesimim ama profil fotosuna London, isme de Martin eden deyince otomatik savunma psikolojisine geçip az önce dediğim taktiği izliyorlar.
Sanki zorla beğenmek zorundayız. Abartilma mevzusunu da abartiyorlar, bir liste de ona lazım, "Abartilmis lafzini abartanlar" şeklinde. Bir şeyi begenmiyorsun ama bir yandan da onun çok rağbet görmüş olduğunu veya halen olduğunu görüyorsun. Bu durumda zaten onun abartilmis olduğunu düşünürsun veya hissedersin. Bu, bu eser veya şey tarihte bir hictir, değersizdir, kötüdür vs vs manasına gelmiyor. Kimseye bunu okuma diyen de yok. Ama anlamak isteyen anlar, istemeyen anlamaz bir noktadan sonra.
Herhalde Tolstoy'un İnsan ne ile yasar'i birçok insanın listesinde :)