Kitapta Karl Marx'ın, Max Stirner'in Biricik ve Mülkiyeti kitabından sonra yaşadığı felsefi buhran net şekilde gözlemlenir. Salt-Birey'in varoluşunu savunan, Birey'in topluma karşı hatta kendinden başka hiçbir şeye karşı hiçbir sorumluluğu olmadığını, toplum ve toplumsal olan her şeyin Birey'e dayatma olduğunu belirten Stirner'in etkisinde bocalayan Marx, bu kitabında Stirner'e de yer vererek Toplum karşısında Birey'i bir hiç konumuna getirerek, sadece çalışma ve üretme odaklı canlı bir mekanizma yaratmaya çalışarak, insanın ne olduğunu ise ürettiği şeylerin belirlediğini belirterek insanı makineleştiren Marx, Salt-Birey'i Toplumla yok etmeye çalışarak buhrandan kurtulmaya bocalar.