Kahredilen kadınların, kız çocuklarının , kiminin kendi tercihiyle kiminin hayatında tesadüfleriyle, zorbalıkla, zorlukla sürüklendiği acı dolu yollar. Sonunu bilemeden yapılan seçimler , gözünüzü iki saniye kapatıp bir şeylere katlanmaya hazırlandığınızda düşündüğünüzden çok daha beterleriyle karşılaştıran bütün hazırlığınızı yıkan yok eden o eziyetler. Annelik... Bir kadının çocukluktan acımasızca alınıp zamansız kadınlaştırılması, anneliğin dayatılması, daha sonra o anneliğini yapmasına bile izin verilmemesi. Var olup varlığını kanıtlayamadan yokluğa sürüklenen, kemerlerle dövülen, dişleri ağızlarında parçalanan, din adı altında her türlü işkenceye maruz kalan o kadınlar ... Neydi ki tüm bunların anlamı ? Çocuk olmak, sevgili olmak, kadın olmak , anne olmak... Neydi ki tüm bunlar. Sadece insanların (erkeklerin) izin verdiği kadar mı yaşayabilirdik?
Ya da izin veriyorlar mıydı, biz yaşıyor muyduk?..