Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

581 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Edebiyatın gücü
George Orwell
George Orwell
1984
1984
'de az çok şöyle der, sınıfsal ayrım her dönem vardır. Şöyle ki, yüksektekiler bulundukları yerde kalmak isterler, ortadakiler yüksektekilerle yer değiştirmek alt tabaka ise bütün insanların eşit olacağı bir toplum ister. Aynı olan bu mücadele tekrar ve tekrar her çağda yinelenir durur. Bu açıdan baktığımızda aslında kölelik de hâlâ varlığını devam ettiriyor. İnsandaki ego ve kibir duyguları var olduğu sürece de kölelik bitmeyecek. Buna ister maddi kölelik deyin ister manevi, ama bir şekilde belli bir yüksek sınıf alt sınıfı daima sömürecek. Kitaptan çoğu insanın haberi olduğunu düşünüyorum. Fakat kitaba geçmeden önce yazarla ilgili birkaç şey yazmak istiyorum.
Harriet Beecher Stowe
Harriet Beecher Stowe
, Cincinnati'de büyümüş, komşu eyaletlerden kaçan pek çok kaçak köleyle karşılaşmıştı. Kölelik yüzünden birçok hayatın ve ailenin dağıldığına kendi şahit olmuştu, zaten uzun yıllardır kölelik meselesi kendisini oldukça rahatsız etmişti. Fakat bu eserini 1850 yılında çıkan Kaçak Köle Kanunu'ndaki bir maddeye çok öfkelendikten sonra yazdı. Maddede, kaçak bir köleye yardım eden herkesin suçlu duruma düşeceği yer alıyordu. Eser yazıldıktan sonra tabii ki büyük bir tepki topladı. Güneyliler kitabı tahrik edici bir propaganda aracı olarak görürken kuzeyliler onu ahlaki bir hikâye olarak görüyorlardı. Öyle ya da böyle kitap büyük bir başarı yakaladı ve zamanında İncil'den sonra en çok basılan kitap haline geldi. Kitabın ardından Stowe kölelik karşıtlığı hakkında konuşmalar yapmaya başladı ve o dönemde bu gibi siyasi konular hakkında kadınların halka konuşma yapmaları şok edici bir durumdu. Ve Stowe sayesinde kadınlara bu fırsat da verilmiş oldu. Kitabı, ben şu dönemde okuduğum için oldukça insanlık dışı geldi. İnsanların bir mal gibi satılışını görüyorsunuz. Adeta bir hayvanla eş değer durumdalar. Fakat o dönemde bu oldukça normaldi. Olmaması gereken bir şeydi fakat herkes yapıyordu. Öyle ki insani değerlere sahip çıkması gereken kilise bile bunu kendi lehine kullanmayı başarıyordu. İçindeki hikâye evet çok yavan fakat vermek istediği mesajı gayet yalın bir dille vermeyi başarıyor. Çünkü Stowe, aslında, çok insanın düşündüğü şeyleri dile getiriyor. Onun bu cesareti sayesinde kölelik karşıtı kesim sonunda seslerini çıkarabiliyorlar. Dediğim gibi hikâye çok yavan, herhangi bir edebi değeri yok. Fakat hayat ve tarih için değeri paha biçilemez. Sırf bu yüzden bile okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar, özgürlüğünüzün (!) tadını çıkarın.
Tom Amca'nın Kulübesi
Tom Amca'nın KulübesiHarriet Beecher Stowe · Can Yayınları · 20211,740 okunma
·
996 görüntüleme
Kayaberk İpek okurunun profil resmi
Kitabın kısaltılmış versiyonunu ilkokulda okumuştum, bu dünyada gerçekten köleliğin var olduğuna, insanların mal gibi alınıp satıldığına inanmak istememiştim. Psikolojim bozulmuştu, tekrardan tam metin olarak okumaya cesaret eder miyim bilmiyorum. İncelemen de zihnimin en karanlık koridorlarındaki anılarımı hatırlattı bana teşekkürler ashgdfhj şaka bi' yana güzel inceleme olmuş eline sağlık. Anti-slavery eser okumak istersen ve
Oroonoko
Oroonoko
'yu okumadıysan göz atabilirsin, çok güzeldir. ^^
ecitah okurunun profil resmi
Kitap zaten her yerde ne hikmetse çocuk kitabı diye geçiyor valla ürkütücü mflsldw ben bile okurken aşırı gerildim. Ana fikri anladıysan bence uzun versiyona gerek yok, hikâye zaten gereksiz yere uzatılmış. Ben arkasındaki ve ardından bıraktığı siyasi gerçekleri için çok çok sevdim. Beğenmene sevindim, Oroonoko zaten listemde ama bakalım ne zaman sıra gelecek, tavsiye için teşekkürler 🥳
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.