Gönderi

115 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Yalnızlıkla oldu...
Vecdi, Hüsam, Nigâr... Üçünü birbirine ayrı ayrı bağlayan duygular... Beklenmedik bir yalnızlık, sır gibi düşünceler, yıllar sonra ortaya çıkan bir defter. Tüm gerçekleri bir bebeğin yeryüzüne gelişi gibi çırılçıplak gözler önüne seriyor. Onu okuyan ise içinde fırtınalarla boğuşuyor. İçsel çözümlemelerin etkili aktarıldığı bir kurgu. Üstelik oldukça düşündürücü, altı çizilmeye değer tümceler var. . Hiç ortada yoktu Vecdi ile Nigâr'ın evlenmesi. Çünkü kız başkasına sevdalı idi. Sevilen ise onların arasına girmemek için ayrılmıştı o evden. Ancak ne var ki Vecdi gerçekleri anlamıştı. Halasına da bunu söylemiş, kızının yüreğinde başka bir adın çarptığını onun da yüzüne çarpmıştı. . Defterdeki anılar ta çocukluğundan beri anlatılageliyordu. Çok iyi iki dostlardı ama ne var ki büyüdükçe değişiyordu kişi. Hüsam da değişmiş, bir gazetede yazar olmuştu. Ölmek üzere olan dostunun son sözleri: "Sana bir defter bırakıyorum."; işte o satırlar, Vecdi'nin tüm içsel iniş çıkışlarını anlatıyordu. Ölümün soğukluğu ile gerçekliğin sıcaklığı birbiriyle dans ediyordu. Kendini yalnızlığa tutsak edebilir mi kişi? . İlk kez okuduğum yazarın batı esintisinde yazdığı bu yapıtı sevdim. Özellikle konuşmaların yazınsal yönü öne çıkıyor. İster çocukluk ister gençlik anlatıları olsun hiç değişmiyor bu. Başkaldırı da, sevgi de, üzüntü de, korku da hep bu çizgide. Bu bakımdan İlginçti. . Biçemi benzetmeli, süslü. Yoğun bir anlatım var ancak kendisi 115 bet. Ustalık dönemi betiklerinden yazarın. Sevda üçgeninde geçen bir kurgu. Güzel işlenmiş. Öneririm. . Betikle esen kalın.
Bir Ölünün Defteri
Bir Ölünün DefteriHalid Ziya Uşaklıgil · Mühür Kitaplığı · 20171,718 okunma
·
98 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.