Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

384 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Gaston Leroux
Yüzü ürkütücü derecede kötü olan ve bu yüzden kimseye görünmeden Paris Opera Binasının mahzeninde yaşayan Opera Hayaleti (Erik), Christine adındaki kıza gizlice ders vermektedir. Zaman geçtikçe kıza aşık olmaya başlar. Maalesef ki tek kendi de aşık değildir. Hayaletin aşkı git gide bir takıntıya dönüşür ve hazin son loading Hayalete gerçekten çok üzüldüm. Fiziksel özellikleri yüzünden dışlanmış ve tek başına yaşamaktadır. Çok zekidir. Fazla zekidir hatta. Yöneticileri bile parmağında oynatıyor. Mimari yetenekleri her tarafa yayılmış, hatta İstanbul'da ki Yıldız Sarayında bulunan tüm o trapları, gizli odaları ve gizemli kasaları yapanın Erik olduğu söyleniyor. En acısıda gerçekte yaşanmıştır bu olay.  Hele bir de içinde anlatılan olaylarla insan ürpermiyor değil. Çok hoşuma kaçtı kitap. Raoul'a ne kadar gıcık olsamda sevdiğini bir an olsun bırakmaması ona olan nötr duygularımı azalttı. En çok Erik'i sevdim. Böyle bir sonu haketmemişti. Ailesi tarafından dışlanmış, sevilmemiş bu yüzden kaçmış ve acı dolu hayata maruz kalmıştır sırf tipi yüzünden. Aşırı üzüldüm. Bu yüzden ne yaparsa yapsın hiçbir zaman kızamayacağım Opera Hayaletine. Zavallı mutsuz Erik! Ona acıyacak mıyız? Lanetleyecek miyiz onu? O tıpkı diğer herkes gibi, 'birisi' olmak istemişti yalnızca.  Ama fazla çirkindi. Sıradan bir yüzü olsa, insanoğlunun en seçkin üyelerinden birisi olabilecekken, o dehasını saklamak zorunda kaldı. Tüm bu dünyaya hükmedebilecek bir yüreğe sahipti. Sonunda bir mahzenle yetinmek zorunda kaldı. Ah, evet. Opera hayaletine acımalıyız mutlaka.
Operadaki Hayalet
Operadaki HayaletGaston Leroux · Martı Yayınları · 20142,842 okunma
·
730 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.