Gönderi

207 syf.
10/10 puan verdi
Masal Tadında Diyarlar
Narnia’yı okumaya başladığımda ilk bakışta hemen ısınamadım herhalde okumaya alıştığımız kitaplardan dolayı bana farklı geldi ve farklı şeylere de alışmak zaman ister. Lakin ne zaman Aslan şarkısını söyleyerek Narnia’yı kurdu işte o andan itibaren bu güzelim hikaye beni içine aldı. Şans eseri tanışan Digory ve Polly, daha sonra Digory’nin büyücülükle uğraşan Andrew dayısı sayesinde akıl almaz bir maceraya atılırlar. Bu macera içinde Cadı Jadis, Londra’da yaşayan bir arabacı ve atı da onlara eşlik eder. Kısaca demek gerekirse içinizi huzurla dolduracak böyle hikayeleri her zaman okumalısınız kanaatindeyim. Esenlikler dilerim. ~~~~~ “Yüz yüze geleceğimiz ana kadar yaklaşmasını özellikle bekledim. O korkunç, şeytani gözlerini bana çevirdi ve ‘Zafer’ dedi. ‘Evet, zafer‘ dedim, ‘ama senin değil.’ Sonra Korkunç Sözü söyledim. Az sonra, güneşin altında yaşayan tek canlı bendim.” … “Gidelim artık. Tüm çağların sonunun geldiği şu anda hava soğuk burada.” … “Ne yazık ki“ dedi Aslan başını sallayarak “sağlayacak. Her şey daimi doğası gereği çalışır. Onun gönlünün arzusu yerine geldi; tükenmek bilmeyen bir güce sahip oldu. Bir tanrıça gibi sonsuz günleri var. Fakat şeytani bir kalbin varsa günlerinin uzunluğu yalnızca ıstırabın uzunluğu demektir ve o bunu şimdiden öğrenmeye başladı. Herkes istediğini elde eder; fakat bu her zaman hoşlarına gitmez.“
Büyücünün Yeğeni
Büyücünün YeğeniC. S. Lewis · Doğan Egmont Yayıncılık · 20212,795 okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.