Gönderi

456 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Max Stirner, ne egoist ne anarşist ne de nihilisttir aslında ama şok edici fikirleriyle hemen hepsi olarak bilinir. Felsefesi temelde aydınlanmacılara saldırır. Yarattığımız tüm kavramları (Tanrı, adalet, iyilik, kötülük, vatanseverlik gibi) temelinden sarsacak bir sorgulamaya tabi tutar. Temel eseri, "Biricik ve Mülkiyeti"nin arka kapak yazısı şöyledir: "Neymiş benim üstlenmem gereken o bir sürü mesele? Öncelikle iyi meseleleri benimsemeliymişim, sonra Tanrı meselesini, insanlık, hakikat, özgürlük, insaniyet, adalet meselelerini; dahası halkımın, hükümdarımın, vatanımın meselelerini, ayrıca tin meselesini ve daha binlerce başka meseleyi... Bir tek Benim kendi meselem hiçbir zaman benim meselem olmamalıymış! "Tüh o egoiste! Yazıklar olsun, yalnızca kendini düşünene! ... Tanrısal şeyler Tanrı'nın meselesidir; insani şeyler ise insanın... Benim meselem ne tanrısaldır ne insani; hakikat, iyilik, adalet, özgürlük vs. de değildir, sadece ve sadece Benim olandır ve genel olmayıp tıpkı benim biricik olduğum gibi o da biriciktir. Benim için benden daha önemlisi yoktur!" Biliyorum çok itici buldunuz ama okuyunca hak veriyorsunuz da. Özellikle de içi boşaltılmış "dava" kavramının ardına sığınıp, kitleleri sömüren siyasi parti, dernek, vakıf adı altında örgütlenen tarikat ve cemaat liderlerinin yaşadıkları gösterişli hayata ve tek tek insanların "Makyavelist" yaşam arzularına tanıklık edince... Biricik ve Mülkiyeti eseri, söylem açısından tarihin en radikal düşüncelerini içeriyor olabilir. Bu başkaldırı, Nietzsche'den önce vuku bulmuş ve kapsamı itibariyle hiçbir ideale dayandırılmamıştır. Stirner'ın meselesi "hiç"liktir. "Benim Hiç’im gözle görünen, elle tutulan bir varlıktır. Üstelik kırıcı olan bu Hiç, vakumu dolduracak kadar da yapıcıdır. Dünya benim dünyamdır, gerisi yalan. Hiçbir amacım yok benim, neredeyse bir bitki kadar yalın ve yaşam doluyum. Ancak benim bir mülkiyet düşkünü olduğumu sanmayın. Her düşkünlük beni tiksindirir. Meselemi Hiç’e bıraktığım için, hiçbir tutku umurumda değil. Ben tutkuların kölesi değil, efendisiyim. Beni var eden benim, çünkü benim nedenim benim. Kimse benden sorumlu değil ve kimseden de ben sorumlu değilim. Bununla özgür olduğumu söylemiyorum, özgürlük kölelerin bir arzu ve tutkusudur, ben özgürlüğün nesnesi olacak kadar nesneci değilim. Özgürlük benimle birlikte doğdu ama ben başkaları gibi özgür olmaya mahkum değilim. Ben özgürlükten de arındım. Ben Biricik’im."
Biricik ve Mülkiyeti
Biricik ve MülkiyetiMax Stirner · Kaos Yayınları · 2013377 okunma
·
206 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.