Gönderi

159 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Anlatmak, anlamak, anlaşılmak. İnsan bu eylemleri yapabildiği halde hayatı hep daha karmaşık hale getirmeyi seçiyor. Anlamaya çalışmadığımız her olayın arkasında asla tahmin etmediğimiz birçok gerçek bizi bekliyor olabiliyor. Neden sorusunun muhattabı olan insan da anlatmak yerine bazen susuyor ya da gerçekleri anlatmıyor. Ve bizler birbimizi hissetmekten mahrum kalıp birbirimizden ve insanlığımızdan adım adım uzaklaşıyoruz. Bir olayın mağdurunu ya da mağdur olduğunu sandığımız kişiyi dinledikten sonra mutlaka diğer tarafı da dinlememiz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor bize bu kitapta Reşat Nuri amcamız. Bunun üzerine düşünürken ilahi kitapların çoğunda yer alan Hz. Davud kıssası aklıma geliyor. Bu yüzden sizinle de bunu paylaşmak istiyorum. Hz. Davud hükümdar bir peygamber. Bir gün huzuruna 2 tane adam geliyor. Hz. Davud şaşırıyor çünkü bu iki adamın korumalarını nasıl geçtiğini anlamıyor. Adamlardan biri şimdi sana bir şey anlatacağız ve bizim aramızda bir hüküm vereceksin diyor. “Benim 1 koyunum var yanımdaki bu adamın ise 99 koyunu. Ama yine de zorla koyunumu benden almak istiyor.”Bunu duyan Hz. Davud 99 koyunu olan adama kızmaya başlıyor. Ve bir anda bu iki adam kayboluyor. Hz. Davud bu adamların melek olduğunu ve imtihan edildiğini anlamış oluyor. Çünkü bu olayda sadece 1 koyunu olan adamı dinleyip diğer adamı hiç dinlemeden hüküm veriyor. Her ne kadar 99 koyunu olan mağdur gibi gözükmese de gerçek mağdurun onun olabileceği hiç aklına gelmiyor. Reşat Nuri amcamıza bu hatırlatma için teşekkür ediyor yazımın diğer kısmına devam ediyorum. ‘Acımak’ kavramı üzerine düşündüğümüzde bizim için hep kötü bir anlamı çağrıştırsa da başkasının üzüntüsünü paylaşmak ona merhamet etmek manalarını barındırdığını bu kitapla öğrenmiş oluyoruz. Hatta insanı dümdüz bir mantık algoritmasına uymaktan ve robotlaşmaktan alıkoyan en değerli duygulardan birisiymiş bu diyoruz ve bizim için kıymete binmeye başlıyor “acımak”. :) Kitapta birçok duyguyu, israfı ve mahrumiyeti olarak iki uçta sunan, bizi çokça duygulandıran, düşündüren, ikileme düşüren ve bir iyilik yaptığımızda insanların bunu bizim görevimizmiş gibi davranmasındaki hissiyatı iliklerimize kadar işleyen Reşat Nuri amcamız bu kısa romanında dönemin memuriyet, toplum, aile yapısına da bizi dahil ettiği için okuması daha keyifli bir roman oluyor “Acımak.” Eminim okurken “Aha bu karakter benim yengem, aha bu komşumuzun eltisinin kardeşi.” gibi cümleler kuruyorsunuz. Spoiler vermemek adına olaylara ve karakterlere çok değinmek istemiyorum. Sadece, başka bir ihtimal olması gerekmez miydi Mürşit amca sorusunu sormaktan kendimi alıkoyamadığım için ona bu soruyu buradan da yöneltmek istiyorum. Hoşça kalın! Tuvatist
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,7bin okunma
·
138 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.