Gönderi

18 Temmuz'da çarpışmalar başladığında herhalde Avrupa'daki bütün antifaşistlerin yüreğinde bir umut ışığı doğmuştu. Görünen oydu ki, en sonunda burada demokrasi, faşizmin karşısına dikiliyordu. Sözde demokratik ülkeler son yıllarda fazişme teslim olup duruyorlardı. Japonların Mançurya'da dilediklerini yapmalarına ses çıkarılmamıştı. Hitler iktidara yürümüş, hemen ardından da her renkten politik karşıtlarını katletmeye girişmişti. Mussolini habeşleri bombaladığında elli üç ülke (galiba elli üçtü) göstermelik bir kınamadan öteye gitmemişti. Oysa Franco ılımlı sayılabilecek bir sol hükümeti devirmeye kalkınca, İspanyol halkı umulanın tam tersine onun karşısına dikilmişti. İşler tersine dönmüş gibiydi - büyük olasılıkla dönmüştü de.
Sayfa 211
·
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.