İnsan yüz yıl yaşayınca yıldızlara göre nasıl yön bulunur, yas tutan bir dula ne denir, kışın ayılar nerede saklanır, hepsini biliyordu. Mesela insanın çocuklarına geçirdiği şey kanı değil, cesaretiydi. Aşkı en alakasız yerlerde bulmak mümkündü; nehrin sığ kesimlerindeki taşların altında, iç bezelyeyle dolu bir kavanozun dibinde.