Magdalalı Meryem. Petros,onu kıskanıyordu.
İşin ciddiyeti sevgiden çok daha büyüktü. Surenin bu kısmında Mesih'hin yakında yakalanıp, çarmıha gerileceğinden şüphe ettiği anlatılır. Bu yüzden Magdalalı Meryem'e kendisi öldükten sonra kilisesini nasıl devam ettireceğine dair talimatlar verir. Sonuç olarak Petros bir kadının arkasında ikinci sırada bulunmaktan ötürü hoşnutsuzluğunu dile getirir. Zannedersem Petros cinsiyet ayrımcılığı yapıyordu.
Değiştirilmemiş olan bu dizelere göre İsa, Hıristiyan Kilisesi'nin kuruluş direktiflerini Petros'a vermemişti. Verdiği kişi Magdalalı Meryem'di.
Hıristiyan Kilisesi bir kadın tarafından devam ettirilecekti plan buydu. İsa ilk feministti. Kilisenin Madalalı Meryem'e emanet edilmesini istemişti.
Son Akşam Yemeğini işaret ederek, Ve Petros'un bu konuda rahatsızlığı vardı dedi. Buradaki Petros. Da Vinci'nin onun Magdalalı Meryem'e duyduğu hırsların bilincinde olduğunu anlayabilirsin.
Resimde Petros tehditkar bir şekilde Magdalalı Meryem'e doğru eğiliyor ve bıçak gibi tuttuğu eliyle onun boynunu kesiyormuş gibi yapıyordu. Kayalıklar Bakiresi'ndeki aynı tehditkar el hareketi!
Petros'un yanındaki havarileri işaret ederek, ve burada dedi. Biraz netameli gibi degilmi?
Havarilerin arasından bir el çıktığını gördü. Bu el bir hançer tutuyor. Evet. Eğer kolları sayarsan bu elin...hiç kimseye ait olmadığını göreceksin. Vücudu yok. belirsiz.
Çok az kişi Magdalalı Meryem'in İsa'nın sağ kolu olmasının yanı sıra, zaten güçlü bir kadın olduğunu bilir.
Benjamin Hanedanı'ndan biriydi. Magdalalı Meryem soylu biriydi. Güçlü aile bağlarının kanıtlarını yok etmek için Magdalalıyı bir fahişe gibi tanıtmışlardı.
Kiliseyi bu kadar kaygılandıran Magdalalı Meryem'in soylu olması değil, yine soylu bir kan taşıyan İsa ile birlikte olmasıydı. Matta İncil'inde bize Mesih'in Davut Hanedanı'ndan geldiği söylenir. Aynı zamanda Kral Süleyman'nın -Yahudi Kralı- torunudur. İsa, güçlü Benjamin Hanedanı'ndan biriyle evlenerek iki soylu kanı birbirine harmanlamış oldu, böylece hatta yasal hak iddia edebilecek ve Süleyman zamanında olduğu gibi krallıkları canlandıracak potansiyel bir siyasî birlik yaratmıştı. Kutsal Kâse efsanesi, asil kanı anlatan bir efsanedir. Kâse hikayesinde bahsedilen İsa'nın kanı ile dolu olan kadeh ....aslında Magdalalı Meryem'i anlatır... Mesih'in soylu neslini taşıyan kadın rahmini. İnsanlık tarihindeki en büyük örtbas buydu. İsa Mesih evlenmekle kalmamış, aynı zamanda baba olmuştu. Magdalalı Meryem, Kutsal Kâse'ydi. İsa Mesih'in asil nesli ile dolu olan kadehti. Soyu taşıyan rahim ve kutsal meyvenin çıktığı üzüm bağıydı.
İsa Mesih'in soylu nesli, tüm zamanların en çok anlatılan efsanesidir... Kutsal Kâse. Magdalalı Meryem'in hikayesi yüzyıllarca her türlü mecaz ve lisan kullanılarak avaz avaz dünyaya ilan edildi. Gözlerini açtığım anda onun hikayesini her yerde görebilirsin.
Sangreal Belgeleri,Onlar da Mesih'in soylu neslini ıspatlıyor. Sangreal kelimesi San Greal'den gelir...ya da Kutsal Kase'den. Ama Sangreal kelimesinin en eski bölünme şekli farklıydı.
Sang Real
Sang Real alında Asil Kan anlamına geliyordu.
Sangreal... Sang Real...San Greal... Asil Kan... Kutsal Kâse.hepsi iç içe geçmişti.
Kutsal Kâse Magdalalı Meryem... İsa Mesih'in asil soyunun annesi.
Kutsal Kâse hakkındaki gerçeği dünyaya anlatmak isteyen tek kişi Leonardo da Vinci değildi. İsa Mesih'in asil soyu, çok sayıda tarihçi tarafından geniş kapsamlı biçimde anlatılmıştı. Bu kitaplardan bazıları
TAPINAKÇI KEŞFİ : İsa'nın Gerçek Kimliğinin Gizli Bekçileri
KAYMAKTAŞI KAVANOZU TAŞIYAN KADIN : Magdalalı Meryem ve Kutsal Kâse
DİZELERDEKİ TANRIÇA : Kutsal Dişiyi geri istemek
KUTSAL KAN, KUTSAL KÂSE : Alkışlanan Uluslararası En Çok Satan
Sayfa 277 - ALTIN KİTAPLARKitabı okudu
·
118 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.