Gönderi

Kur'an, ahlaki ilkelere bağlı kalmak kaydıyla her iki cinsin dayanışma ve yardımlaşma içinde olmasını isterken... Kadın maalesef günümüzde sadece bu yönüyle değil aynı zamanda erkeklerle beraber dini görevlerini yapmaktan da soyutlanmıştır. Mesela Hz. Peygamber zamanında kadınlar cenaze, Cuma ve bayram namazlarına iştirak ederlerdi. Hatta bayram namazlarına ailece katılırlardı. Hz. Peygamber zamanında aynı çatı altında ve aynı mekânda erkeklerle beraber namaz kılar ve Hz. Peygamber'e cemaat olurlardı. ... Kadınla erkeğin tokalaşması bile dini yasaklar arasında yer aldı. Halbuki Hz. Peygamber, yabancı bir hanımın elinden tutmuş ve onu istediği yere kadar götürmüş ve elini bırakmamıştır.
Sayfa 172 - Ötüken Neşriyat
··
16 görüntüleme
mithrandir21 okurunun profil resmi
"Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı zaman, hemen Allah'ı anmaya koşunuz ve alış-verişi bırakınız. Eğer bilseniz bu sizin için çok hayırlıdır." Cuma Suresi 9. Ayet Allah burada ey erkekler diyerek Cuma namazına çağırmıyor, "ey iman edenler" diyerek Cuma namazına çağırıyor, kadınlar da iman ettiğine göre Cuma namazı kadınlara da farzdır. Bir de tokalaşmaya haram diyen zihniyet var yazık ki ne yazık.
Bu yorum görüntülenemiyor
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Ben Umre yapmıştım. Orada cuma namazı da dahil bütün ibadetler kadın erkek müminler bir aradaydı. Sanırım ilk paragrafa bir itiraz yok. Doğru mudur? Dışarıdayım. Diğerinin kaynağını kitaba ulaştığımda yazarım. Kitap akademik makalelerden oluşuyor. Kaynakça var elbet.
İsmail okurunun profil resmi
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.) Nur Suresi 31.Ayet
Bu yorum görüntülenemiyor
İsmail okurunun profil resmi
Öncelikle Mehmet Bey bu tartışmamız sadece dostane bir çerçevede.Aklınıza başka bir şey gelmesin lütfen.Size veya başkasına karşı bir önyargı değil.Sadece alıntı üzerine küçük bir tartışma:)) Şimdi aşağıda cariye ile ilgili bir hadis belirtmişsiniz.Yukarıda da yazarımız yabancı bir kadın ile demiş.Şimdi Kur'an ve hadislerde cariye ve yabancı kadın kavramı çok açıktır.Cariye yabancı bir hanım değildir.Sanırsam ki yazarımız da aşağıda belirttiğiniz hadisden esinlenmişse burada hem günaha hem hataya düşmüştür.Yabancı kadın ve cariye tamamen bağımsızdır.Peygamberimizin cariye ile el tutması ile hadis var neden çünkü helal; Peygamberimizin yabancı bir kadın ile hadis yok çünkü haram.Aşağıda ayetler var inceleyelim hep beraber arkadaşlar. Ey Peygamber, gerçekten Biz sana ücretlerini (mehirlerini) verdiğin eşlerini ve Allah'ın sana ganimet olarak verdikleri (savaş esirleri)nden sağ elinin malik olduğu (cariyeler) ile seninle birlikte hicret eden amcanın kızlarını, halanın kızlarını, dayının kızlarını ve teyzenin kızlarını helal kıldık; bir de, kendisini peygambere hibe eden ve peygamberin kendisini almak istediği mü'min bir kadını da, -mü'minler için olmaksızın yalnızca sana has olmak üzere- (senin için helal kıldık). Biz, kendi eşleri ve sağ ellerinin malik olduğu (cariyeleri) konusunda onlar (mü'minler) üzerine neyi farz kıldığımızı bildik (size bildirdik). Böylelikle senin için hiçbir güçlük olmasın. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. Ahzab 50.Ayet Bundan sonra (başka) kadınlar ve bunları başka eşlerle değiştirmek -güzellikleri senin hoşuna gitse bile- sana helal olmaz; ancak sağ elinin malik olduğu (cariyeler) başka. Allah her şeyi gözetleyip denetleyendir.Ahzab 52.ayet Onlar için babaları, oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınları ve sağ ellerinin malik olduğu (cariyeleri) hakkında bir sakınca yoktur. (Ey Müslüman kadınlar) Allah'tan sakının. Şüphesiz Allah, her şeye şahid olandır.
1 önceki yanıtı göster
Mehmet Y. okurunun profil resmi
İsmail bey, tartışma bile demeyelim, karşılıklı öğrenme diyelim. Çünkü ben dini konularda öğretme vasfına sahip değilim. Öğreniyorum. Ayrıca hadiste bahsedilen cariye, Peygamber Efendimizin cariyesi değil. Toplumdaki cariye kadınlardan herhangi birisi.
7 sonraki yanıtı göster
Uğur Ukut okurunun profil resmi
Bunlar Ismail Yakıt beyin görüşleri mi, yoksa bir kaynağı var mı? Şimal hanıma katılıyorum. Varsa kaynağını öğrenebilir miyiz?
İsmail okurunun profil resmi
Hazreti Aişe Validemiz buyurdular ki: Resulullah -sallahu aleyhi ve sellem- kadınlardan sadece dil ile biat alırdı, ellerini tutmazdı. Nikahları altında bulunmayan hiçbir kadına eliyle dokunmamıştır.Buhari Hadin bakalım yukarıda yazar son paragrafı hangi kaynağa göre söyledi?Eğer o da hadis ise bu da hadis.Hangisi doğru veya ikisi de mi yanlış?Veya işimize gelen tarafımı tutmalıyız?Bıktım ya bıktım.
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Enes bin Malik'ten rivayet edilmiş. Medine cariyelerinden herhangi bir cariye de olsa Resulullah'ın (sav) elinden tutar ve onu istediği yere kadar götürürdü. ( Buhari, Edeb, 61 ) Aynı hadis, Ahmed bin Hanbel (Müsned, III. 174 )'te geçmekte ve ilaveten 'onu istediği yere götürünceye kadar cariyenin elini bırakmazdı'
Hatice okurunun profil resmi
Okudum tüm yorumları beyin fırtınası olmuş ve bilgilendim gerçekten. herkese teşekkürler. o dönemde saçını sakalını abdest suyunu havada kapan sahabeler varken elini öpmek için izin olsaydı yani bu konuda rahat olunsaydı çok farklı hadisler okuyor olurduk diye düşünüyorum.. Kadının elini tutabilmek için kibarlık kamuflajında çok Öküzlerin varlığı sizlerce bilinen bir gerçek. para sesi kadın sesi su sesi lafı da havada bir laf değil yine herkesin malumu.. Ha ölçü ne orta nokta ve insan olmak. Bu hissediliyor zaten ki..şehvet hayvanın bariz özelliği iken insan olalım ya insan..ve bir erkek bir kadına el uzatmasın yada bir kadın erkeğe yani tokalaşmak isteyen olur istemeyen olur niye zorunda kalsın..bunun sebebi illa dini olmayabilir hem..belki elini yıkayıp yıkamadığını düşünüp tiksiniyordur olamaz mı :)
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.