Gönderi

İslam'da Servet Dağılımı
Özel mülkiyet, zenginlik ve servet, İslam medeniyeti açısından uzak durulması gereken bir şey değildir. İslam’ın mal, servet ve özel mülkiyet konusunda uzak durulmasını istediği şey, savurganlık, servet edinmeyi yegane hedef edinme, servet biriktirme, mala karşı aşırı hırs gösterme gibi İslam ahlakına uymayan davranışlardır. İslam, zenginlik ve servet kaynaklarının serbest ve herkesin kullanımına açık olmasını istemektedir. Ayrıca Kur'an'a göre bir insan, bu dünya hayatına huzur, ahenk ve güç veren bütün nimetlerden yararlanabilir. Ancak bu faydalanma daima ilahi iradeye, yani Tevhid ilkesine uygun olmalıdır. Bu ilahi iradeyi tam olarak yansıtan Kur’an ayetleri, servetlerin üst üste yığılmasını, ekonomik dolaşımdan uzak tutulmasını ve dengesiz bir şekilde dağılımını engellemeyi amaç edinir. Buradan hareketle Kur’an, toplumun her kesiminin zenginlik ve servetten dengeli ve adaletli bir şekilde yararlanması gerektiği şeklinde özetlenecek bir ahlak prensibi, yani sosyal adalet prensibi ortaya koymuştur. Kaynak; Soylu, Ali (2018), “Kur’an’a Göre Servet Dağılımı”, The Journal of Academic Social Science (ASOS Journal), Sayı:69, s. 225-245.
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.