Gönderi

"Seneler evvel Şam’ın meşhur Hamidiye çarşısından geçiyordum. Dükkâncının biri, “Akmışa İstanbulî (İstanbul kumaşları)” diye bağırarak malını satıyordu. Yanına yaklaştım. “Beyabiciğim, Şam’ın üç şeyi meşhurdur: Tatlısı, kızı, kumaşı. Hâl böyleyken siz İstanbul kumaşı mı satıyorsunuz?” diye sordum. Adamcağız şaşırdı. Sonra izah etti. İstanbul kumaşları, İstanbul’a lâyık, yani fevkalâde güzel kumaşlar demekmiş. İstanbul malı kumaşlar değilmiş. Şam’da kaldıkça İstanbulî tabirinin büyük bir övgü kelimesi olduğunu iyice öğrendim." ekrembugraekinci.com/article/?ID=1232
·
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.